29 Aralık 2012 Cumartesi

31 Aralık tarihine kadar düzenleme yapılmayan ya da haklarında proje sunulmayan kesimhane ve et işleme tesisleri kapatılacak





Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın "Gıda İşletmeleri Kayıt ve Onay İşlemleri Yönetmeliği" gereğince 31 Aralık tarihine kadar düzenleme yapılmayan ya da haklarında proje sunulmayan kesimhane ve et işleme tesisleri kapatılacak
Yönetmelikle daha önce "çalışma izin belgesi", "çalışma izni ve gıda sicili belgesi" ya da bu belgelere eşdeğer belgeyle faaliyetlerini yürüten işletmelere, 31 Aralık tarihine kadar yönetmelikte yer alan şartlara uyumluluk göstermesi ve onay belgesi alması zorunluluğu getirildi.
Onay belgesi alamayan işletmelere, istenen koşulların aşamalarının uygulanacağı tarihlerin yer alacağı plan ve proje hazırlatmaları ve ilgili merciye bunu onaylatmaları durumunda faaliyetlerini 2013 yılı sonuna kadar devam ettirme izni verildi.
Gerekli koşullara uygunluk sağlamayan, plan ve proje hazırlamayan işletmelerin faaliyetlerinin, 31 Aralık’tan sonra durdurulması kararlaştırıldı.
Yıllık 11 bin ton dolayında karkas et üretimiyle sektörde önemli bir yere sahip olan ve büyükşehirlerin et ihtiyacını önemli ölçüde karşılayan Afyonkarahisar’da birçok işletmenin kapanma riski bulunuyor.
İşletmecilerin çoğu yönetmelikten haberdar değil
Afyonkarahisar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hüseyin Arap, AA muhabirine, 17 Aralık 2011’de Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğin, Avrupa Birliği (AB) standartlarına uygun hazırlandığını söyledi.
Yönetmeliğin çıkarılmasındaki amacın, AB normlarına uygunluktan öte gıda üretiminde standart oluşturulması ve vatandaşların belirlenen standartlarda üretilen ürünleri tüketmesi olduğunu belirten Arap, sektördeki birçok üreticinin yönetmelikten haberdar olmadığını bildirdi.
Arap, düzenledikleri programlarla üreticileri yönetmelik hakkında bilgilendirdiklerini ve konunun ciddiyetini anlattıklarını dile getirerek, istenen koşullara uyum sağlamayan ya da projelendirme yapılmayan işletmelerin 31 Aralık’tan itibaren kapatılacağının yönetmelikte belirtildiğini ifade etti.
Geçen yılın verilerine göre, Afyonkarahisar’da, yönetmelikteki koşullara uygunluk gösteren işletme oranının yüzde 3 olduğu bilgisini veren Arap, işletmelerin koşullara uygun hale getirilmesi konusunda devletin hibe dahil önemli destekler verdiğini ve son bir ayda 21 işletmeyle ilgili hazırlanan projelerin kendilerine ulaştırıldığını, bunların 19’unu onaylayarak ilgili birimlere gönderdiklerini söyledi.
Arap, 31 Aralık tarihine kadar haklarında proje sunulan işletmelerin, 2013 yılı sonuna kadar üretime devam edebileceğini anlatarak, "Sundukları projeleri 2013 sonuna kadar hayata geçirmeleri gerekiyor. Bir işletmecinin, tesislerini modernize etmesi zor olabilir. İşletmeler çıkan mali portrenin altından kalkamayacak durumdaysa bir araya gelerek ortaklık kurabilir" dedi.
Projelere yüzde 50 hibe desteği
Tarımsal ve Kırsal Kalkınmaya Destekleme Kurumu (TKDK) Afyonkarahisar Koordinatörü Metin Şehitoğlu da et işleme sanayi, mezbaha ve kombina sayısı bakımından Türkiye’nin önde gelen illerinden biri olan Afyonkarahisar’da 55 et işleme tesisi, 33 kesimhane ve kombina bulunduğunu ifade etti.
Bu tesislerde çevre illerden gelen hayvanların da kesildiğini anlatan Şehitoğlu, geçen yıl tesislerde 43 bin 116 büyükbaş, 9 bin 307 küçükbaş hayvan kesildiğini ve 10 bin 910 ton karkas et üretildiğini bildirdi.
Şehitoğlu, yönetmelik koşullarını yerine getirecek işletmelere önemli destekler sağlandığını dile getirerek, ”Kırmızı et ve kanatlı eti kesimhaneleri ve işleme tesislerine, proje ve plan hazırlama, inşaat ve makine ekipman yatırımları gibi hizmetlerde yüzde 50’ye kadar hibe desteği sağlanıyor” diye konuştu.
Destekten yararlanmak isteyen işletme sahiplerinin, kendilerine başvurarak koşullar hakkında bilgi sahibi olabileceğini kaydeden Şehitoğlu, işletmelerin koşullara uygun şekilde devamlılığının sağlanmasını amaçladıklarını sözlerine ekledi.


28 Aralık 2012 Cuma

İYİ SENELER!


Sağlık,Varlık,Mutluluk Dolu Bir Yıl Sizlerin Olsun!



Muzaffer DÖNMEZ
Pizza Tomato
Pazarlama Koordinatörü
ADRES:1716 Sok.No.8 Karşıyaka-İzmir/TURKEY
Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: Açıklama: cid:image002.jpg@01CC3FFE.84ACEC30


25 Aralık 2012 Salı

Samsung Galaxy Camera Avea’da



 
 Samsung'un Android işletim sistemli akıllı kamerası Galaxy Camera,Avea kamera da satacak
 Avea İletişim Merkezleri’nde 1699 TL’ye satışa sunuldu
 
Teknolojinin en son trendlerini ve cihazlarını müşterileri ile buluşturan Avea, Samsung’un yeni nesil dijital fotoğraf makinası Samsung Galaxy Camera’yı Avea İletişim Merkezleri’nde satışa sundu.
1699 TL’ye satışa sunulan Samsung Galaxy Camera’nın, Avea müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan biribirinden avantajlı data paketi tekliflerinin duyurusu ise çok yakında yapılacak.
Samsung Galaxy Camera, Android Jelly Bean işletim sisteminin güçlü performansıyla fark yaratırken özel profesyonel çekim modları, 21x süper zoom ve fotoğraf rötuş özellikleri ve ücretsiz fotoğraf uygulamaları ile dijital fotoğrafçılıkta profesyonel sonuçlar almaya olanak veriyor.
4.8 inç’lik HD süper net dokunmatik ekrana sahip olan Galaxy Camera’nın 3G ve Wi-Fi ağlarına direk bağlanabilme özelliği; fotoğrafları sosyal ağlarda ve Instagram uygulamasında yayınlamaya imkan sağlıyor.  
Bulut kullanımı ile otomatik yedekleme yapan Samsung Galaxy Camera; smart mode teknolojisiyle fotoğrafları detaylı görüntülerle sunarken, bir çok multimedya içeriğin yanı sıra Video Hub, Music Hub ve Game Hub gibi içeriklere de erişim sağlıyor.

Acer'dan 99 dolarlık tablet!

Acer,tablet bilgisayar,Android,Iconia B1



Dünyanın en büyük dördüncü büyük PC üreticisi Acer 99 dolarlık tabletleri 2013'te piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Wall Street Journal'in haberine göre Tayvanlı teknoloji firması düşük fiyat politikasıyla özellikle gelişmekte olan ülkelerde pazar payını artırmak istiyor.

İsmi daha kesinleşmeyen Android işletim sistemli Acer Iconia B1 tableti 7 inçlik ekranı ve 1.2 GHz çift çekirdekli işlemciye sahip olacak. 99 dolarlık etiketi kuşkusuz ülkeden ülkeye değişecek Iconia B1'nin ilk fotoğrafları ilginç bir şekilde 17 Aralık'ta bir Sırp teknoloji forumunda paylaşıldı.

Wall Street Journal'ın fotoğrafları gösterdiği konuya yakın kaynaklar görüntülerin Iconia B1'e ait olduğunu doğruladı. Yani Acer bir son dakika değişikliği yapmazsa Iconia B1 kenarları mavi tasarımıyla tüketiciyle buluşacak.

Fiyatıyla kulağa çok cazip gelen Iconia B1'in, küresel tablet pazarında payı yüzde 1.4'e düşen Acer'i Samsung- Apple gibi piyasanın büyükleri arasına sokup sokmayacağını zaman gösterecek.

Akıllı kimlik kartında vatandaşa kıyak


Beş yıldır pilot uygulaması Bolu'da devam eden akıllı kimlik kartı projesinde sona yaklaşıldı. TÜBİTAK'ın geliştirdiği akıllı kimlikler, haziran ayından itibaren kullanılmaya başlanacak.
Zaman'ın haberine göre pembe ve mavi nüfus cüzdanlarının tarihe karışacağı yeni dönemde ilk etapta yaklaşık 2 milyon kişiye akıllı kimliklerden verilecek. Üç yıl içinde elektronik kimliği olmayan vatandaş kalmayacak.
İŞTE AKILLI KİMLİKLER!


İçişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, 10 yıllık kullanım ömrüne sahip ve ileri baskı teknikleriyle basılacak akıllı kimliklerin maliyetinin 15-20 dolar civarında olacağını söyledi. Kimliklerin tüm vatandaşlara ücretsiz verileceğini aktaran yetkili, "Fakat kayıp veya çalınması durumlarında ikinci kez talepte bulunulduğunda ücret alınacak." dedi.

Akıllı kimliklerin vatandaşa nasıl verileceğiyle ilgili detaylar da netleşmeye başladı. İlk olarak Türkiye genelindeki tüm nüfus müdürlükleri akıllı kimlik verilmesine uygun hale getirilecek. Müdürlüklerdeki bankolar kaldırılarak ofis sistemine geçilecek.

Mekanı yeterli olmayan müdürlükler daha geniş binalara taşınacak. Her nüfus müdürlüğüne ilçenin nüfus yoğunluğuna göre parmak izi ve avuç içi damar okuma cihazları konulacak. Gerekli tüm teknik altyapı oluşturulduktan sonra randevu sistemiyle vatandaşlara kimlik verilmesine başlanacak.

Bunun için Alo 199 randevu hattı kurulacak. Bu hattı arayan vatandaşa en yakın nüfus müdürlüğünde randevu verilecek. Mevcut kimliğiyle birlikte nüfus müdürlüğüne gidenler parmak izi ve avuç içi damar izi ile sisteme kaydedilecek. Ayrıca mevcut nüfus bilgileri de yeni sisteme kaydedilerek talep alınacak.

Vatandaştan alınan talepler Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü elektronik kart basım merkezine iletilecek. Akıllı kimlik kartı basıldıktan en geç 3 gün içinde posta yoluyla vatandaşların adreslerine gönderilecek. Posta memurları kendilerine gelen kimlik kartlarını elden imza karşılığında vatandaşa teslim edecek.

Eğer vatandaş evde yoksa posta memuru vatandaşın evine ertesi gün bir kez daha gidecek. Söz konusu kişinin yine evinde bulunamaması halinde akıllı kimlik kartı ilgili postanede 15 gün bekletilecek. Bu süre içinde de vatandaş gelmezse kimlik kartı merkeze geri gönderilecek.

Yeni kimlik kartının şeklinin ve ebatının nasıl olacağı henüz kesinleşmedi. Türkiye bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), toplam 12 ayrı kimlik kartı üzerinde çalışıyor. Çalışmalar bittikten sonra yeni akıllı kimlik kartının nasıl olacağı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da görüşü alındıktan sonra netleşecek.

Yeni kimlik kartları erkek ve kadınlar için tek tip olacak. Yani mevcut kimlik kartlarında olduğu gibi erkekler için mavi, kadınlar için pembe nüfus cüzdanı uygulaması tarihe karışacak. Öte yandan yeni kimlik kartlarında din hanesi ile kişinin medeni halini gösteren bölümlerin olup olmayacağı henüz karara bağlanmadı.

Ayrıca, akıllı kimlik kartının; aynı zamanda ehliyet, bankamatik kartı, akbil gibi birçok alanda kullanılacak olmasına yetkililerin temkinli yaklaştığı öğrenildi. Akıllı kimlik kartının kaybolması durumunda yeni kimliğin basılıp vatandaşa ulaşması 3-4 günü bulacağından vatandaşın diğer hizmetlerden de mahrum kalacağına dikkat çekiliyor.

10 yıllık kullanım ömrüne sahip olan ve ileri baskı teknikleri ile kişiselleştirilen Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı'nda TÜBİTAK-UEKAE tarafından geliştirilen milli işletim sistemine sahip temaslı-temassız (melez) yonga bulunuyor. Kimlik kartı ile sağlanan hizmetlerde, hizmetin özelliğine göre görsel, elektronik ve biyometrik olmak üzere farklı güvenlik seviyelerinde kimlik doğrulama yöntemleri kullanılacak.

Ayrıca kimlik kartı uluslararası seyahat belgesi olarak da kullanılabilecek. Akıllı kimlik kartı pilot çalışmaları 4 Temmuz 2007 tarihli ve 26572 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/16 No'lu Başbakanlık Genelgesi uyarınca yürütüldü.

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, engelli, yaşlı ve nüfus müdürlüğüne gelemeyecek kadar hasta vatandaşlar için mobil nüfus hizmeti verecek. Bunun için her ilçe nüfus müdürlüğüne bir adet olmak üzere içinde laptop bilgisayar, parmak izi ve avuç içi damar izinin alınmasına imkan sağlayan cihazların bulunduğu seyyar bir çanta oluşturacak. Bu iş için görevlendirilen nüfus memuru ilçedeki engelli, yaşlı ve hastaların nüfus bilgilerini bilgisayara yükleyerek tek tek evleri dolaşıp akıllı kimlik kartı taleplerini alacak

İş yerlerine risk analizi yaptırma şartı geldi


İş yerlerine risk analizi yaptırma şartı geldi

Yeni yılın ilk gününde yürürlüğe girecek İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Yasası’na göre, bütün iş yerlerine risk analizi yaptırma şartı getirildi. Bu kapsamda, iş yerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bunların riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilmesi gerekiyor.
Bu noktada dikkat edilmesi hususlar ise şu şekilde: İş ekipmanı, belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu, kullanılacak iş ekipmanıyla kimyasal madde ve müstahzarların seçimi, iş yerinin tertip ve düzeni, genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu.
Risk değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işveren hakkında 3 bin lira para cezası da uygulanacak. Eğer takip eden aylarda da bu yapılmazsa, her bir ay için 4 bin 500 lira idari para cezası uygulanacak. Cezaların tahakkuku 2013 Ocak ayı itibariyle başlayacak. Bu arada 10 kişiden az çalışanı olup da az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde, risk değerlendirmesini işveren de yapabilir. Değerlendirmenin bir rapor halinde iş yerinde muhafaza edilmesi gerekiyor.
Tehlikeli iş yerlerinde hekim zorunluluğu
Bütün iş yerleri, iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştıracak. Fakat işyerindeki çalışan sayısına ve tehlike durumuna göre bazı işverenler sürekli uzman istihdam etmek yerine dışarıdan hizmet alabilecek. Çok tehlikeli iş yerlerinde (A) sınıfı, tehlikelide (B) sınıfı, az tehlikelide (C) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı çalıştırılacak. Ayrıca bütün tehlike sınıflarındaki iş yerleri, iş yeri hekimi istihdam edecek ya da dışarıdan hizmet alacak.
Bin 500 lira para cezası var
50 ve üzeri çalışanı olan ve sanayiden sayılan iş yerlerinde, İSG Yasası’ndan önce de iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi çalıştırma zorunluluğu vardı. Bu işyerlerinde İSG Yasası’ndan önce çalışmaya başlamış olan ve belgeleri geçerli sayılan bu kişiler, bundan sonra da çalışmaya devam edebilecek. İSG Yasası, işverenlerin dışarıdan iş sağlığı ve güvenliği hizmeti satın almalarına olanak tanıyor. Ancak iş yerinde belirlenen çalışma süresi nedeniyle, iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam süreli görevlendirilmesi gereken durumlarda; işveren, iş yeri sağlık ve güvenlik birimi kurmak zorunda. İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam süreli görevlendirilmesi gereken durumlarda bu yapılmazsa işverene bin 500 lira para cezası var. internethavadis.com

24 Aralık 2012 Pazartesi

İlgilenenlerin Dikkatine!


Kimden: EBIC Ege [mailto:aykut.gulalanlar@ebiltem.ege.edu.tr] 
Tarih:
 24 Aralık 2012 Pazartesi 14:31
Kime:
 muzafferdonmez@pizzatomato.com.tr
Konu:
 Mobile World Congress 2013 , Barselona

Sayın Muzaffer DÖNMEZ,

25-28 Şubat 2013 tarihlerinde “Mobile World Congress 2013 , Barselona” kapsamında bu sene de ikili görüşme etkinliğimiz olacaktır. Etkinlik, KOSGEB Desteği (%50 hibe) ile gerçekleştirilecektir.
Mobil teknolojiler sektöründe dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olan  Mobil Dünya Kongresi (GSMA Mobile World Congress); dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin yöneticilerinin konuşma yapacakları konferans, Uluslararası birçok firmanın yer alacağı fuar alanı ve ikili görüşmelere ev sahipliği yapacaktır.
2012 yılına ait bazı bilgiler;
27 Ülkeden 500 firma600 teknoloji profili ile katılmış ve 3 gün boyunca 1000’ in üzerinde toplantıgerçekleşmiştir. Bunun sonucunda işbirlikleri imzalanmış ve birçok firmanın temasları gelecek işbirlikleri için sürmektedir ve bu süreç ağ ortakları tarafından da takip edilmektedir. İkili görüşmeler dışında da 1500 stand ile katılım gösteren firma, 100 000’in üzerindeki fuar ziyaretçisi ve sektör liderleri ile aynı ortamı paylaşma ve tanışma fırsatı sunulmaktadır.
Önemli: Kayıt sırasında “Turkey – EBICEGE” seçilmelidir.
İkili Görüşme Etkinliği Katılım Ücreti: 310 Euro ( 699 Euro değerindeki Fuar Giriş Bileti (EVP) Ücretsiz olarak sağlanacaktır.)
Son Kayıt: 18 Ocak 2013

KOSGEB Yurtdışı İş Gezisi Desteğinden faydalanmak için yapılması gerekenler içi tıklayın.

Saygılarımla,

Aykut Gülalanlar  |Birim Yöneticisi | Proje ve İş Geliştirme
Elektrik&Elektronik Müh. Endüstri Müh. Y.L. | PMP| Patent Vekili |
Tel:00 90 232 343 44 00 - 162 |LinkedIn|Twitter
--------------------------------------------------------------------------------------------------
Ege Üniversitesi Bilim - Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi - EBİLTEM
Ege Üniversitesi Kampüsü, EBİLTEM Binası, 35100 Bornova/İzmir/Türkiye

Çocuk Markaları Oskarları belli oldu... Pizza Tomato Performans Ödülü Almıştı...


Haberler

 Çocuk Markaları Oskarları belli oldu
Çocuk Markaları Derneği (CBA), çocuklar için en iyi olan kurumları belirleyerek,  “Çocuk Markaları Oskarları” adı altında ödüllendirdi.
İstanbul Maslak TİM’de gerçekleşen gecede en iyi çocuk giyim markası LC Waikiki olarak belirlenirken, en iyi internet eğitim programı ise ttnet vitamin oldu. Ayrıca, en iyi çocuk kanalı TRT Çocuk, en iyi çocuk gazetesi Hürriyet Çocuk, en iyi organizasyon Türkçe Olimpiyatları, en iyi tv programı Kanal D Doktorum, en iyi sosyal sorumluluk projesi Yaşasın Okulumuz Show Tv-TOÇEV olurken, sosyal sorumluluk projelerine en iyi destek veren sanatçı Gülben Ergen, Performans Ödülü, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin’e, Onur ödülü ise Uğur Dündar’a verildi…
11 milyar dolarlık çocuk pazarına hizmet veren markaların buluştuğu gecede, 38 dalda ödül verildi.
Birçok organizasyonlara imza atan CBA, gerçekleştirdiği  “Sevgi Engel Tanımaz” projesi kapsamında 20 bin engelli çocuğa ücretsiz kıyafet dağıtarak dikkatleri üzerine çekmişti.  

Dünya çocukları için 
CBA, her biri sektörlerinde lider firmalar arasında yer alan 21 çocuk markası tarafından dünya çocuklarının tüm sorunlarına çözüm aramak ve sosyal sorumluluk projelerinde etkili olmak amacıyla İstanbul’da kuruldu. CBA’nın dünya çocuklarının sorunları için yeni bir çalışma içinde olduğu bildirildi.
 “Çocuk Markaları Oskarları” ödül töreni her yıl Mayıs ayında yapılarak geleneksel hale getirilmesi amaçlanıyor.
Geceye 20 uluslararası markanın da katılımı dikkat çekti.
Ödül töreni organizasyonunun “HT Ajans” tarafından yürütüldüğü, 2011 yılında ise HT Ajans bu organizasyonu Avrupa’da yapmayı planladığı bildirildi.
“Çocuk Oskarları Ödülü”ne layık görülenlerin tam listesi ise şöyle:

1) En İyi Hazır Giyim Markası: Lc-Waikiki
2) En İyi İnternet Eğitim Programı: Ttnet Vitamin
3) En İyi Çocuk Kanalı: Trt Çocuk
4) En İyi Tv Programı: Kanal D – Doktorum
5) En İyi Çocuk Gazetesi: Hürriyet Çocuk
6) En İyi Çocuk Alış Veriş Dergiai: All For Kids
7) En İyi Sosyal Sorumluluk Projesine Destek Veren Sanatçı: Gülben Ergen – Çocuklar Gülsün Diye
8) En İyi Gıda Markası: Reis Gıda
9) En İyi Erkek Çocuk Karakteri: Ben 10
10) En İyi Kız Çocuk Karakteri: Winx Club
11) En İyi Marka Karakteri: Algida Max
12) En Çok Tercih Edilen Çocuk İçeceği: İçim Süt
13) En İyi Çıkış Yapan Bilinçlendirici Marka: Danone
14) En İyi Çocuk Organizasyonu: Türkçe Olimpiyatları
15) Çocuk Markalarının En Büyük Destekleyicisi: Zafer Çağlayan
16) En İyi Çocuk Sağlığı Kurumu: Medical Park
17) En İyi Global Çocuk Markası: Gap
18) En İyi Alış Veriş Merkezi (Avm): Forum İstanbul – Akvaryum Projesiyle
19) En İyi Oyuncak Firması: Tozy Shop
20)En İyi Çocuk Tiyatrosu: E.S.E.K.
21) En İyi Yolda Güvenlik Markası: Britax Römer
22) En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi: Yaşasın Okulumuz – Toçev – Show Tw
23) En İyi Eğitim Programı: Cevap Anahtarı – Kanal 8
24) Yılın Annesi: Neval Güler
25) En İyi Bebek Besin Markası: Hipp
26) En İyi Çocuk Ayakkabı Markası: Kifidis

Performans Ödülleri
İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Sn: Prof.Dr Muhammed Şahin Türkçe Olimpiyatları
İzmir Türk Koleji
Pizza Tomato
Vasfi Pakman
Tekno Kablo
Polisan

Çocuk Onur Ödülü
Çocuklara Örnek Gazeteci: Uğur Dündar

Organizasyona Destek Veren Kuruluşlar
Referans Gazetesi
4 Mart Müzik Yapım
Aktüel Gazete
Zerdali Yemek

HT Ajans
Tel: 0212 5404045
Faks: 0212 5403999
info@htajans.com.tr
 
www.htajans.com.tr
 


Reklam kampanyalarında ünlüler rol mü çalıyor?


 
Yaz döneminin TV ekranlarında, reklam kuşaklarında en sık karşılaştığımız markalar arasında üst sıralarda yer bulan Çaykur, Defacto ve Magnum’un ortak özelliği ise hedef kitlelerine ulaşmak için ünlü yüzlere başvurmaları oldu. Peki, ünlü-marka bağlantısı ne kadar kuvvetli kuruldu? Mr.Maana sordu, ortaya çarpıcı sonuçlar çıktı.
2012 yaz ekranlarının en çok reklam veren markaları arasında olan ve üç farklı sektörde yer alan Çaykur, Defacto ve Magnum markalarının ortak özelliği, hedef kitlelerinin ilgisini çekmek ve rakipleri arasından sıyrılarak öne çıkmak için reklam filmlerinde ünlü yüzleri ağırlamaları oldu. Çaykur’un reklam yüzü müzik dünyasının sevilen sesi Müslüm Gürses olurken, Defacto spor dünyasının ünlü ismi Arda Turan’ı, Magnum ise TV yapımlarının vazgeçilmez yüzü Kıvanç Tatlıtuğ’u tercih etti.
Peki, her biri farklı sektörlerde yer alan üç marka ile her biri farklı kulvarda ünlenmiş üç ismin işbirliği, hedef kitle tarafından ne kadar fark edildi? Ünlüler markaları gölgede mi bıraktı yoksa yıldızlarını mı parlattı? Bu üç ünlü isim, “marka yüzü” oldukları markalarla ne kadar özdeşleşebildiler?

16 binin üzerinde üye profiliyle yeni dönemin en hızlı gelişen tanıtım ve araştırma mecralarından biri olan Mr.Maana, işte bu sorulara yanıt aradı. Yepyeni bir araştırma yöntemi olan MindMining yöntemini kullanan Mr.Maana, çarpıcı sonuçlara ulaştı.

Sorulan sorular ve cevap şıkları:
Mr.Maana’da, 1.011 üyenin katılımıyla gerçekleşen yarışmada Çaykur, Defacto ve Magnum markaları için sorulan sorular:
  • Çaykur: Müzisyen Müslüm Gürses, son dönemde hangi markanın reklam filminde rol almıştır? Cevap şıkları: Lipton, Çaykur, Nescafe, Doğuş Çay
  • Defacto: Ünlü futbolcu Arda Turan aşağıdaki markalardan hangisinin reklam yüzü oldu? Cevap şıkları: Mavi, Rodi Jeans, Defacto, LC Waikiki
  • Magnum: Ünlü model Kıvanç Tatlıtuğ son dönemde hangi markanın reklam yüzü oldu? Cevap şıkları: Pepsi, Magnum, Yedigün, Mavi
Araştırma grubu profili:
  • Araştırma dönemi: 02-08 Haziran 2012
  • Yarışmaya 1.011 üye katılım gösterdi: 366 erkek, 644 kadın.
  • Yaş grubu dağılımı: 20 yaş altı 90 kişi, 20-29 yaş grubu 633 kişi, 30-39 yaş grubu 210, 40 yaş ve üzeri 78 kişi.

MARKA-ÜNLÜ İŞBİRLİĞİ NE KADAR HATIRLANDI?
Mr.Maana’nın yarışma sonucundan elde ettiği verilere göre, Çaykur, Defacto ve Magnum reklamlarının ünlü yüzlerinin hatırlanma oranı değişiklik gösterdi. En yüksek başarıyı ise,Arda Turan ile DeFacto markası hatırladı. Soruya yanıt veren 1.011 üyenin %75’i Arda Turan’ın DeFacto markasının reklam yüzü olduğunu doğru olarak hatırladı.
En yüksek hatırlanma oranına sahip ikinci ünlü-marka ikilisi ise %61’lik oranla Müslüm Gürses ve Çaykur oldu.

Aynı grup üzerinden ve aynı soru formatı kullanılarak yapılan araştırmanın sonucuna göre, ünlü-marka eşleştirmesinde en düşük hatırlanma oranı %39,4 ile Kıvanç Tatlıtuğ-Magnum ikilisinde yaşandı. Soruya yanıt verenlerin %60,6’sı Kıvanç Tatlıtuğ’un oynadığı reklamın hangi markaya ait olduğu sorusuna yanlış verirken, %1,8’i ise soruyu pas geçerek, yanıt vermemeyi tercih etti.

ÜNLÜNÜN HANGİ MARKANIN REKLAMINDA OYNADIĞI ZANNEDİLDİ?




MindMining Araştırma Yöntemi:
MindMining, hedef kitlenin markalar ile ilgili algısını, kişi bir oyun içerisinde oynarken ve ödül kazanma güdüsüyle doğru yanıt vermeye odaklı iken ölçümler. Pazar araştırmasına konu olan sorular, oyunun bir parçasıdır ve üye, tüm sorularda olduğu gibi, bu sorularda da doğru olduğunu düşündüğü yanıtı verir.

Mr.Maana; www.mrmaana.com adresinde, her gün 20 farklı ödüllü yarışma düzenlenir. Bu yarışmalarda genel kültür, güncel hayat, popüler kültür, gündem, vb. alanlarda, çeşitli zorluk derecelerinde sorular yer alır. Üyeler, yarışmalara her katılımlarında, karşılarına soru bankasından rastgele gelen 15 farklı soru ile karşılaşır. Her sorunun yanıtlanması için ayrılan süre 30 saniyedir.

Not: Araştırma 19.09.2012 tarihinde Medyaloji'de yayınlanmıştır.

Adı TTNET, soyadı ARIZA







BURAK TAŞÇI - BORSAGUNDEM.COM - ÖZELbtasci@borsagundem.com / twitter.com/buraktasci
TTNET gelişen teknolojiye ayak uydurmak için altyapısını yenilemeye çalışıyor. Bakır kabloları söküp yerine fiberoptik kablo döşemeleri devam ediyor. Fiberoptik kablolar döşenirken de varolan bakır kabloların akıbetinin ise ne olduğu bilinmiyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e fiberoptik kablolar döşendiği için sökülen bakır kabloları sordu. Henüz Bakan Şimşek'ten ya da Türk Telekom'dan bakır kabloların akıbeti ile ilgili bir açıklama gelmedi. Bakır kilosu 12 TL'den alıcı buluyor.
KAFALARINA GÖRE MONTAJ
Fiberoptik kablolar sokaklar kazılarak delik deşik edilip döşendikten sonra binalara fiberoptik kutu konuyor. Fiberoptik kutuyu koyan Türk Telekom yetkilileri ise apartman yönetimi onayı almadan binada kendi uygun gördükleri yere fiberoptik kutuyu montajlıyorlar. Genelde telefon kablolarının yakın olduğu yere montaj yapan Türk Telekom ekipleri, hiçbir estetik kaygıda bulunmuyorlar. Bunun nedeni ise ekstradan fazla kablo çekmemek.
FAN SESİ RAHATSIZ EDİYOR
Fiberoptik kutu kurulduktan sonra içindeki soğutucu fanın sesi apartman girişininde ya da nereye kurulduysa uğulduyor. Bu da konulduğu kısımda oturan apartman sakinlerini rahatsız edebiliyor.
SADECE ADI FİBEROPTİK!
Türk  Telekom ekipleri diğer servis sağlayıcılar gibi kapıya kadar fiberoptik kablo çekmiyorlar. Sadece apartmanın girişine konulan kutuya kadar fiber optik geliyor. Superonline ise kapıya kadar fiberoptik kablo çekiyor.
Apartmanın girişindeki fiberoptik kablo kutusundan sonra fiber-bakır dönüştürücü sayesinde eve kadar internet hattınız bakır kabloyla yani eski karadüzen sistemle devam ediliyor. Bu da hız kaybına, internet kalitesinin düşük olmasına neden oluyor. Yani sadece adı fiberoptik oluyor, geri kalan herşey bakır kabloyla yapılıyor.
FİBEROPTİK KABLO İLE BAKIR KABLO ARASINDAKİ FARK
Yüksek oranda veri transferlerinde mesafe önemlidir. Bunun için yüksek frekanslar kullanılması veri kayıplarını önler. Yüksek frekanslar ise bağlantının sağlıklı olmasını sağlar. Fiberoptik kablolarda veri aktarımı için ışık kullanılır. Işık herhangi bir parazitle karşılaşmadığı için yüksek frekansı en kaliteli şekilde iletir. Işığın kalitesi düşmedikçe bağlantı kalitesi yüksek kalır. Ancak Türk Telekom'un kurduğu sistem sadece bina girişine kadar fiberoptik getirdiği için bina içinde bakır kablolar yüksek frekansta parazitlerle karşılaşacak ve internet bağlantılarında kopmalar yaşanacaktır. Bazı kimseler bina içindeki tesisatın mesafesinin kısa olduğu için hızda bir kayıp yaşanmayacağını savunsa da mevcut durumda Türk Telekom'un sürekli arıza veren internet hizmetinin yüksek frekansta bina içindeki bakır kabloların daha da başarısız olacağı görüşünü engelleyemiyor. Çünkü bakır kablolar farklı frekanslardan etkilenir ve sinyal kalitesini düşürürler.  Elektromanyetik alanlar sinyal kalitelerinin en baş düşmanıdır. Bunun yanısıra eski apartmanlardaki yıllanmış tesisat ve yalıtım sinyal kalitesinin düşmesinde en büyük faktör.
KAPIYA KADAR ÜCRET ALINIYOR
Kapıya kadar fiber kablo çekilmesi istenmesi halinde Türk Telekom ek ücret talep ediyor. Eğer yüksek bir binada oturuyorsanız bu da interneti gerçek fiber olarak kullanmak isterseniz cebinizden bir miktar para çıkması anlamına geliyor.
FİBEROPTİK HIZDA ADİL KULLANIM KOTASINA DİKKAT!
TTNET Fibernet 20 Mbps hıza kadar 4-6-12 GB kotalı internet hizmeti ve 20, 50, 100 Mbps'ye kadar 'adil kullanım kotası' olan limitsiz paketlerle internet hizmeti veriyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en büyük nokta Fibernet'in yüksek hız sağlamasından dolayı kotalı paketlerde kotanın çok çabuk dolmasına, limitsiz paketlerde ise 'adil kullanım kotasına' kısa sürede ulaşılması. Limitli paketlerde kota, limitsiz paketlerde  ise adil kullanım kotası aşıldığında internet hızınız fiberoptik kablo da olsa 3 Mbps'ye düşürülüyor. 3 Mbps hız çok ağır olduğu için insanları internet kullanmaktan soğutuyor.
TÜRK TELEKOM YALIN FİBERNET'TEN PARA ALIYOR!Türk Telekom'un Fibernet kampanyasındaki açıklamalarda Yalın Fibernet kullanımlarında şu açıklama dikkat çekiyor: TTNET FİBERNET Paketlerini Yalın FİBERNET paketi olarak almak isteyen müşterilerimize aylık 28 TL (vergiler dahil) Yalın Fiber İnternet erişim ücreti yansıtılır.TTNET Yalın İnternet hizmeti başvurularında, sabit telefon hattı ve internet aboneliği olmayan yeni abonelerden bir defaya mahsus 8 TL devre hazırlama ücreti alınır.
Yani Yalın Fibernet kullanmak sabit telefon hatlı internet kullanmaktan daha pahalı!
TÜRK TELEKOM BAĞLANTI ÜCRETİ ALIYOR
Türk Telekom her zaman olduğu gibi yeni abonelerinden 36 TL bağlantı ücreti adı altında faturaya para yansıtıyor. Bunu tarife değişikliklerinde de ayrı bir ücret olarak yansıtan ve peşin alan Türk Telekom, abone bağlantı ücretini 12 ay eşit taksitle aylık olarak 3 TL faturaya yansıtıyor.
TÜRK TELEKOM TARİFESİ DİĞERLERİNDEN PAHALITürk Telekom'la aynı hizmeti veren, hem de yalın olarak Fiberoptik internet getiren Superonline, Türk Telekom'dan daha uygun fiyatlara internet bağlantısı sağlıyor. Tüm bunların yanısıra Superonline Fiberinternet alanlara özel modem ve numarasını taşıyanlara her ay 300 dakika heryöne bedava konuşma veriliyor. Türk Telekom ise Yalın Fibernet için ayrıca 28 TL para istiyor!
İŞTE TARİFELER:
İşte o fiyatlar:
Türk Telekom'un fiyatları:
Superonline'ın fiyatları:
 İşte estetik olmayan Fibernet Kutusu:


Sayfa Adresi: http://www.borsagundem.com/haber/Adi-TTNET-soyadi-ARIZA/125079

21 Aralık 2012 Cuma

Bir markaya en iyi isim nasıl bulunur?



Bir markanın ismi, bize o markayla ilgili çok şey anlatır. O markanın kafamızda oluşturduğu imaj, bakış açımız, bizi etkisi altına alışı markanın ismiyle son derece ilgilidir. Lady Gaga’nın acayip kıyafetlerinden daha dikkat çekici birşeyi varsa o da ismidir. Eğer Lady Gaga yine o kablolu, alüminyum folyolu acayip kıyafetleri giyseydi de biz onu sıradan bir isimle tanısaydık acaba aynı popülariteye sahip olur muydu?
Her yeni marka [1] kendine “Lady Gaga” gibi bir isim bulmaya çalışır. Öyle ki neredeyse alfabedeki bütün harfleri kullanarak üç-dört harfli anlamlı kombinasyonlarla yapılmış bir marka adı var veya en azından üzerinde düşünülmüştür. Bu isimlerin bazıları çok kullanışlı olup markaya verildiğinde başarılı olduğu gibi bazıları da komiklik ve başarısızlık arasında bir yere yerleşmiştir.
Markalara isim bulmada dünyanın en iyisi Lexicon adında bir butik firma [2]. Lexicon’un adını duymamış olabilirsiniz, ama 15 milyar dolar değerindeki şirketin bulduğu bazı marka isimleriyle her gün defalarca karşılaşıyorsunuzdur (Blackberry, Pentium, OnStar, Dasani, Febreze, Scion ve daha bir çokları).
İsterseniz Lexicon’un bu işi nasıl yaptıklarını bir örnek üzerinden anlatalım. Colgate’in yeni portatif diş fırçası için Lexicon kurucusu ve CEO [3]’su David Placek iki ayrı ekip kuruyor. Ekiplerden ilkine ürünü denettirerek izlenimlerini paylaşmalarını istiyor. Colgate’in yeni portatif diş fırçası, üzerinde bir kullanımlık diş macunu olan, herhangi bir yerde kolayca kullanıp, atılabilinecek kullanışlı bir ürün. “İlk etapta, ürünün küçük ve kullanışlı olmasını vurgulayan bir isim üzerine düşünülmesinin bizden beklenmesi çok doğıl” diyor Placek. Ama ekip ürünü kullandıktan sonra farklı bir özelliğine yöneliyorlar. Colgate’in “mini-dişfırçası”nı kullanınca ağızda diğerlerine göre daha hafif ve daha güzel bir tat oluşuyor. Bunun üzerine ekip ürünün bu özelliğini ön plana çıkaran isimler türetmeye başlıyor. Bu sırada David Placek diğer ekibe ürünle ilgili “kurmaca” bilgi [4] veriyor ve Olay’ın yeni ağız bakım ürünü için isim bulmalarını istiyor. Placek Olay’ı seçmesinin sebebi, ikinci ekipten güzellik ve kişisel bakımla ilgili isimler bulmalarını istemesi.
İki ekibin türettiği isimler bir araya getirildiğinde ortaya “wisp” kelimesi çıkıyor ve böylece ürüne Colgate Wisp adı konuluyor. Lexicon tarafından bulunan bir diğer –belki de en meşhur- marka isminin hikayesine de kısaca bakalım. PDA’ların can sıkıcı öğelerinden yola çıkarak Placek ekibinden bu yeni ürüne kulağa hoş gelen bir isim bulmalarını istemiş. Sürekli titreyen, öten, tuşlarından çıtırtılar çıkaran bu ürünleri insanların yapması rahatlatıcı ve huzur veren şeylerle ilişkilendirmelerini amaçlamışlar. Bunun üzerine yaparken huzur duyulan veya rahatlanan şeylerin bir listesi çıkarılmış. “Piknik yapmak, bisiklet sürmek, yemek yapmak, balık tutmak gibi aktivitelerin yanında ekipten birisinin söylediği “çilek toplamak” dikkat çekmiş ve strawberry kelimesi ortaya atılmış. Daha sonra strawberry değiştirilerek, Blackberry’nin tuşlarının böğürtlen tanelerine benzediği de düşünülerek, blackberry (böğürtlen) yapılmış. Lexicon’un CEO’su Placek Blackberry isminin müşterileri tarafından ilk etapta beğenilmediğini ve “EasyMail” gibi ürünün özelliklerini ön plana çıkaracak bir ismi istediklerini söylüyor. Aynı şeyi Pentium markası için Intel’le de yaşamışlar. Intel yetkilileri yeni ürünleri için “ProChip” gibi bir isim istiyormuş.
Lexicon’un başarıları gösteriyor ki isim bir marka için çok önemli. Ama yine de fazla abartıp da her şeyi isimden beklememek gerekiyor. Bütün orjinal ve beğenilen isimlerin yanında Microsoft, British Petrol, General Electrics gibi orjinal isimlere sahip olmayan bir çok dünya devi de var.
Kaynak: Sosyal Madya
Terimler: макеевский орэс, isim bul sirket

Article printed from kobidestek.org: http://kobidestek.org
URL to article: http://kobidestek.org/bir-markaya-en-iyi-isim-nasil-bulunur
URLs in this post:
[1] marka: http://kobidestek.org/konu/marka/
[2] firma: http://supersirket.com/
[3] CEO: http://kobidestek.org/konu/ceo/
[4] bilgi: http://xogan.com/

20 Aralık 2012 Perşembe

Çin'de fast food skandalı



Çin’de bulunan ayaküstü yiyecek (fast food) sektöründeki Amerikan devleri KFC ve McDonald’s’a tavuk tedarik yapan iki fabrikanın, tavuklara aşırı antibiyotik verdikleri gerekçesiyle üretimleri durduruldu. Çinli yetkililer, tavuklarda testler yaptıklarını ve sonucun bugün açıklanacağını belirtti.
Şanghay Günlüğü gazetesinin haberine göre, olayın devlet televizyonu CCTV’de duyurulmasından sonra KFC ve McDonald’s’a tavuk tedarik eden iki fabrikanın üretimi durduruldu.
Haberde, Shangdong eyaletindeki çiftçilerin, tavuklarını KFC’nin tedarikçisi Liuhe Group ve Yingtai Co.’ya sattıkları ve bu firmaların faaliyetlerinin test sonuçlarının açıklanacağı ana kadar durdurulduğu ifade edildi. Guangdong eyaletindeki yerel bir televizyon kanalı, Shangdong’daki bir çiftlik yetkilisinin, tavukların çiftlikteki kalabalıkta ölmemeleri için direnç arttırıcı aşırı antibiyotik kullandıkları sözlerini yayınlanmıştı. Televizyonun haberinde, adı açıklanmayan çiftlik yöneticisinin, ‘’Önce Amoksilin kullanıyorsunuz. Fakat belirli bir süre sonra bakteriler bu antibiyotiğe karşı direnç gösteriyor ve siz Kloramfenikol kullanmak durumunda kalıyorsunuz. Böylece etkisi daha iyi oluyor’’ sözlerine yer verildi. Polisin çiftliklerdeki sorumlu kişileri gözaltına alındığı yada sorguladığı kaydedildi.

Resmi Xinhua ajansı da KFC ve McDonald’s’ın tavuk tedarikçilerinden Şanghay’daki Yum Brands şirketindeki tavukların da test edildiği ve sonucun bugün açıklanacağını belirtti.

KFC'nin Çin’deki yan firması, yetkililerle ortak çalışacaklarını söylerken, McDonald's ise resmi internet blogunda tavukların ve ham maddelerin üçüncü bir bağımsız laboratuar testlerinden geçtiğini açıkladı.

Haberler üzerine, Çin’de fastfood sektöründe yenen tavuklarla ilgili endişeler artmıştı.

Çin, sağlık ihlallerini durdurmak için uzun zamandır çalışıyor. Medyaya Çin’deki lokantalarda kullanılmış atık yağların tekrar süzülerek kullanıldığı oluk yağ (sahte yemeklik yağ olarak da biliniyor), sütlere zararlı kimyasalların karıştırılması ve hatta patlayan karpuzlar gibi gıda skandalları yansımıştı. 2008 yılında Çin’deki zararlı melamin kimyasalının karıştırıldığı sütleri içen en az 6 çocuk ölmüş, 300 bini de hastalanmıştı.