23 Ağustos 2014 Cumartesi

Savaşın Örtülüsü, Gazetecinin Ölüsü Makbul!


Muzaffer DÖNMEZ

Muzaffer DÖNMEZ

E-Posta :muzaffer.donmez@gmail.com
Irak, Amerika ve İngiltere tarafından işgal edilince, yeni askeri kavramlar, litaratüre girdi. Askerlik tarihinde Savaş olarak anılan anlaşılması güç olay Örtülü Savaş, ABD emperyalizminin çıkarlarını gerçekleştirmede, modernize edilmiş halde ve en acımasız şekli ile gündemimize girdi. Batının Osmanlı içindeki ajanlarına Misyoner deniyordu. Yani görevli… Batılı ülkeler ABD’nin önderliğinde, örtülü savaş uygulamalarını öyle geliştirdiler ki, neredeyse, büyük ordular bulundurmaya, bol bol misyoner göndermeye de gerek yok! Örtülü savaşın ham maddesi; çıkarların temin edileceği bölgenin, mezhepsel ve etnik halkları , işbirlikçi yöneticiler, memurlar oluyor. Mezhepsel ve etnik çatışmanın fitilini gizli servis elemanları ateşliyor. Amerika ve İngiltere, BOP eş başkanlığını kullanarak, Füzyon İstihbarat Anlaşmaları gereğince, Suriye’ye ilk gizli servi elemanlarını sokmuştu. Ajanların büyük bir kısmı resmi yollardan gazeteci olarak girmiş ve ABD adına görevlerine başlamışlardı. Hem gazeteci hem ajan olan bu kişiler, El-Kaide’nin katlettiği Suriyelileri, Allahüekber sesleri ve görüntüleriyle Batı’ya geçiyorlardı. Yani mezhepçi canilerin katlettiklerini Esad öldürüyor diye bize yutturuyorlardı. Haberleri açtığımızda, “Esad kendi halkını katletmeye devam ediyor” cümlesini sıkça işitiyorduk. Hatta bir keresinde Nasr TV’nin yayınladığı görüntülerde Esad Askerlerinin nasıl tuzağa düşürüldüğü yayınlanırken aynı görüntü TRT de budanıp askerler tarafından yaylım ateş açılmış gibi yayınlandı. Erdoğan Televizyonlardan, Katil Esad diye bağırıyor. Ana muhalefetin lideri Kılıçdaroğlu da hiç geri kalmıyordu. Oysa, dünyanın dört bucağından mezhep savaşı için gelmiş, 80 bin yabancı terörist Suriye’de konuşlanmıştı.PKK bile 1500 çapulcusunu savaşa göndermişti. Zaten sonradan kendi aralarında savaşmaları da, mezhep konusunda aynı şeyi düşünmüyor olmalarındandı. Savaşı kimin için yaptıkları açığa çıktıkça, aralarındaki çatışma sayısı artıyordu. İsrail’e karşı değil de Suriye’ye karşı savaşmaları, onların en büyük ideolojik açmazlarıydı. Suriye’ye CİHAT çağrıları yapan sözde DİN BÜYÜKLERİ İsrail’i görmezden geliyorlardı. Bunu yadırgamıyorum.DÜNYA ATLASINA BAKIN KIBLEYİ ABD’YE MENFAAT ADINA ÇEVİRİRSENİZ KIÇINIZ İSRAİL’E DÖNÜK OLUR. Suriye muhaliflerine verilen silahlar doğrudan bugünkü IŞİD’ın eline geçiyordu. İŞİD’i İsrail ve ABD kurdu denildiğinde, yukarıda anlatmaya çalıştığım süreç işliyordu. İşte Almanya’nın dinlemesi de terör hareketlerini ve desteği anlamaya çalışmasından. BOP eş başkanlığından külliyatlı yardım olan IŞİD, daha fazla silah ve lojistik için, 46 elçilik personelimizi ellerinde tutuyorlar. Herkes seçim teleşında olduğu ve İŞİD haberleri yasaklandığı için onların akibeti bilinmediği gibi ailelerininde sessizliği RTE’nin her zaman dediği gibi ÇOK MANİDAR! AKP bu konunun konuşulmasını yasakladığı için kimsede konuya yardımcı olamıyor. Üç İsrailli Gazze’de ölü bulundu diye, İsrail 2000 kişiyi katletti. Bakalım. Bu gün Suriye’de İŞİD elemanlarınca kellesi kesilen, Amerikalı gazeteci için ABD ve İngiltere ne yapacak? Suriye’ye girmenin yeni gerekçesi mi üretiliyor? Yoksa olay gerçek de, İŞİD celladını mı seviyor? BEKLEYELİM GÖRELİM!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder