Avusturyalı Bronnie Ware, ölmek üzere olan hastaların son haftalarına
refakat eden bir hemşire. Ware, ölmek üzere olanların en çok pişman
olduğu 5 konuyu ve tecrübelerini bir kitapta derlemiş.
Avusturyalı Bronnie Ware 8 yıl boyunca İngiltere'nin güneydoğusundaki
bir kentte, palyatif bakım hemşiresi olarak çalışmış. Yani ölmek üzere
olan hastaların son birkaç haftasına refakat etmiş. Ware bir anlamda,
birçok insanın hayatının son faslına hangi duygu ve düşüncelerin
damgasını vurduğuna uzun yıllar tanık olmuş. Bronnie Ware edindiği bu
tecrübeleri, hastaları ile dertleşmelerinden çıkardığı sonuçları, bir
kitapta derlemiş.
Hemşire Ware "Inspiration and Chai" adlı blokunda amacının ömrü önünde
uzanan diğer insanlara ilham vermek olduğunu paylaşıyor. Şimdilik
sadece İngilizce baskısı bulunan kitabın adı "The Top Five Regrets of
Dying".
Ölmek üzere olanların en büyük beş pişmanlığı, sırasıyla şöyle:
1. "Keşke kendi hayatımı yaşama cesaretini gösterebilseydim"
"Hayatının noktalanmak üzere olduğunu anlayan insanın, birçok
hayalinin gerçekleşmediğini görmesi kolaylaşıyor. Benim refakat
ettiğim, ölmek üzere olan hastaların çoğu, hayallerinin yarısını bile
gerçekleştirememişti ve hepsi bunun en büyük sorumlusunun kendisi
olduğunun farkında olarak hayata veda etti. Çünkü her biri çeşitli
nedenlerden ötürü, kendi istedikleri hayatı yaşayacakları yerde
başkalarının onlardan beklediği hayatı yaşamıştı."
2. "Keşke o kadar çok çalışmasaydım"
"Ölümüne refakat ettiğim bütün erkek hastalarımın pişman olduğu ortak
şey vardı. Hepsi evlatlarının çocukluk dönemini kaçırdıkları ve
karısına daha fazla zaman ayıramadığı için pişmanlık duyuyordu. Gerçi
kadınlar da aynı pişmanlığı dile getiriyordu ama çoğu ileri yaşlarda
olduğu için, bu kadınların çok azı hayatı boyunca tam mesaili bir işte
çalışmıştı. Ama erkekler istisnasız, iş dünyasının tekdüzeliği içinde
o kadar çok zaman geçirdiği için pişmandı."
3. "Keşke duygularımı açıklama cesareti gösterebilseydim"
"İlgilendiğim birçok kişi, hayatı boyunca durup dururken 'ortamın
ahenkini bozmamak' adına duygularını bastırmış. O nedenle de ortalama
bir mutluluk yakalayabilmişler ama hiçbir zaman olmak istedikleri kişi
olamamışlardı. Ve bence yakalandıkları birçok hastalığa da işte bu
hayata küskünlük ve memnuniyetsizlik sebebiyet vermişti."
4. "Keşke arkadaşlarımla daha fazla görüşseydim"
"Hastalarımın büyük bir kısmı, hayatlarının son haftasında sahip
oldukları arkadaşlıkların ne kadar değerli olduğunu anladılar. Ama
hemen hepsinin hayatı o kadar yoğun bir tempo ile geçmişti ki
arkadaşlarını yıllar boyunca ihmal etmiş ve çoğu ile iletişimi
kaybetmişlerdi. Ve maalesef birçoğuna, hayatına nokta koymadan önce
eski arkadaşlarına ulaşmak ve onları bir kez daha görmek kısmet
olmadı. Tecrübelerime dayanarak şunu kesinlikle söyleyebilirim: Ölmek
üzere olan her insan, eski arkadaşlarını özlüyor."
5. "Keşke daha mutlu olmama izin verseydim"
"Birçok insan hayatının son evresinde aslında 'mutluluk'un kişisel bir
tercih olduğunun farkına varıyor. Oysa insanlar hayatları boyunca
mutluluğu keşfetmek yerine, eski alışkanlık ve kalıpları devam
ettirerek yaşıyor. Değişim korkusu insanları kendi kendilerini
aldatmaya kadar götürüyor ve birçok kişi, sürdürdüğü hayattan mutlu
olduğuna hem çevresini hem de kendini inandırıyor. Hem de içlerinde
bir yerlerde, bütün kalbiyle gülmek ve yeniden hayattan tat almak için
büyük bir özlem duymalarına rağmen."
Derleyen: Başak Demir (Kaynak: Bronnie Ware' in 'Inspiration
and Chai' adlı blogu)
30 Nisan 2014 Çarşamba
PISMANLIK DUYMAMAK ICIN OKUYUN!-POLITIK YAZI DEGIL
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder