3 Aralık 2016 Cumartesi

Muzaffer Dönmez: İş Yerinde Vizyoner Misiniz,Misyoner Misiniz?

Muzaffer Dönmez: İş Yerinde Vizyoner Misiniz,Misyoner Misiniz?: Son zamanlarda ziyaret ettiğim tüm şirketlerde aynı tabloyu görüyorum. Patron bile artık vizyonerliği bırakmış,misyoner olarak çalışıyo...

İş Yerinde Vizyoner Misiniz,Misyoner Misiniz?


Son zamanlarda ziyaret ettiğim tüm şirketlerde aynı tabloyu görüyorum.
Patron bile artık vizyonerliği bırakmış,misyoner olarak çalışıyor.
Aynı elemanları gibi sabah gelip akşam gidiyor.
Bu durum kriz vs. sözleri ile geçiştirilecek gibi değil,yabancılardan en büyük farkımız çok çabuk yenilgiyi kabul ediyoruz,kabuğumuza çekiliyoruz.
Halbuki,dünya hızla dönmeye devam ediyor.
Ya bu hıza ayak uydurmalıyız ya da yok olmayı kabullenmeliyiz.
İşyerindeki olumsuz duygulardan kurtulmak ,herkesin bildiği gibi bazen kelimeler yetersiz kalır ve iletişim durur.
Bu yetkili kişiyi kızgın, sinirli veya alıngan bir ruh haline sokabilir, kendi ekibine veya çalışanlarına saldırmak isteyebilir.
Harekete geçin. Çoğu zaman, işinizin bir bölümü ilerlemiyorsa, diğer bir bölümü, üzerinde çalışmaya hazır olun ve olumsuz giden işlerin sizi olumsuz etkilemesine izin vermeyin. Kendinizi kızgın veya öfkeli hissetmek yerine bu enerjinizi olumlu alanlara yöneltin.


Güçlü bir talepte bulunun. Eğer bir şeyin değişmesini istiyorsanız, bunu gerçekleştirmek için çaba harcayın. Karar noktasındaki kişilerle iletişime geçin, onlara içinden çıkmadığınız konuyu anlatın. Bu kördüğümden kurtulmak istediğinizi ve hem sizin, hem de kurumunuzun nelere ihtiyaç duyduğu konusundaki fikirlerinizi onlarla paylaşın, açıklayın. Bazen isteklerinizi uygun bir rica yoluyla dile getirmek, işlerin ilerlemesinde yardımcı olabilir.

VİZYONER LİDER
Vizyoner lider şu özelliklere sahiptir: Otantik, işbirliğine açık ve istekli, farkında ve bilinçli, yaratıcı ve yenilikçi, dinamik ve atılgan, esin verici, etkin ve nasıl’a odaklı.
Otantik, mevcut özelliklerini eskiden beri taşıyan anlamına gelir. Vizyoner liderler, yaptıkları her şeyde otantik sözcüğünü gerçek anlamda özümsemiş kişilerdir. Kısıtları yoktur ve risk alırlar. Hatalarını kabul etmekten korkmazlar; fakat öğrendikleri sayesinde kazandıklarından memnun olurlar. Sadece bilgilerinden dolayı değil, muhtemel zayıflıklarına rağmen güçlü olmak için gösterdikleri dayanıklılık ve isteklilik için de onlara saygı duyulur.
Vizyoner liderler, başkaları ile çalışmaya istekli kişilerdir. Birlikte çalışma için karşılıklı bağlantılar ve yararlar bulurlar. İşlerin gerçekleşmesi ve değişimin başarılması için insanları ve varlıkları kolayca bir araya getirme ihtiyacı içindedirler. Liderler, çözmeleri gereken problemler karşısında insanlarda mevcut olan potansiyeli ve imkânları görmeyi isterler. Yıllar boyu liderler, problem çözme yaklaşımı ile çalıştılar. Şimdi ortaya çıkmayı bekleyen imkânlara erişmek ve potansiyeli özgürleştirmek için bir yaklaşım değişikliğine ihtiyaç var.


Sonuç olarak, organizasyonun çoğunluğunu beraberinde ilerletecek vizyonerleri olan şirketler, bürokratik veya piyasaya uyum sağlamada yavaş şirketlere göre, değişim sürecinde daha başarılı oluyorlar.

https://www.academia.edu/30230411/%C4%B0%C5%9F_Yerinde_Vizyoner_Misiniz_Misyoner_Misiniz

28 Eylül 2016 Çarşamba

İstifa - Resignation



Holistik Danışmanlık ve 35. İstasyon'daki Genel Koordinatörlük görevimi 30.09.2016 tarihi mesai bitiminde bırakıyorum.
Göstermiş olduğunuz destek ve işbirliği için çok teşekkürler.
Saygılarımla

Muzaffer DÖNMEZ



Holistic Counselling and 35 General Coordinator I leave my job at the station at the end of overtime Date 30.09.2016.
Thank you very much for your support and cooperation you have shown.
Best regards
Muzaffer DÖNMEZ

19 Haziran 2016 Pazar

Muzaffer Dönmez: En etkin reklam sloganını hazırlamak

Muzaffer Dönmez: En etkin reklam sloganını hazırlamak: Reklam metinlerinde, slogan reklamın temel mesaj ve ana fikrini yansıtacak şekilde tasarlanırlar. Sloganlar, bir reklamın içerdiği fikr...

1 Haziran 2016 Çarşamba

Muzaffer Dönmez: SATIŞ ELEMANLARININ 39 HATASI

Muzaffer Dönmez: SATIŞ ELEMANLARININ 39 HATASI:                 Satış elemanlarını hangi sektörden veya üründen inceleyecek olursanız olun genelde hata konusunda hepsinin tek tip hareke...

SATIŞ ELEMANLARININ 39 HATASI

               
Satış elemanlarını hangi sektörden veya üründen inceleyecek olursanız olun genelde hata konusunda hepsinin tek tip hareket ettiklerini görürsünüz.
Sokakta bile gördüğünüzde bunların çoğunun diğer insanlardan çok daha kolay ayırt edildiğini görebilirsiniz;Erkeklerde kötü kesim saçlarından,üstlerindeki markalı ama asla onlara yakışmayan takım elbiselerinden,sivriburunlu tuhaf ayakkabılarından,kollarındaki danagözü büyüklüğündeki kol saatlerinden veya kendinden emin görünmeye çalışırken ortaya koydukları bitirim ifadelerinden…
Bayanları da genelde aşırı makyaj ve dekolte veya mini eteklerinden…(Bu tanımlamanın dışında kalan binlerce arkadaşımız kusura bakmasın ama pazarlama ve satış sektöründe genel durum bu).
Bu türlerle karşılaştığımda genelde randevumu iptal etmek için elimden geleni yaparım.
İhtiyacım olan ürün veya hizmeti bunlardan almaktansa direk firmaya ulaşmayı her zaman tercih etmişimdir.
Aklıma ilk gelen benim gördüğüm hataları maddeler halinde toparlamaya çalıştım,umarım bir faydası olur.
Bu hataları zaman zaman benim elemanlarımda yaptığı için gözlemlerimin yersiz olduğunu düşünmüyorum.
1. Müşteriniz size itiraz ettiğinde onunla anlaşmamak, ters düşmek .
2. Daha fazla telefon konuşması yapabilmek için daha hızlı konuşmak .
3. Anlaşılmadığınızı düşünüp sesinizi yükseltmek.
 4. Size yönlendirilen soruları cevaplamadan geçip bir şey olmamış gibi sunuma / konuşmanıza devam etmek .
5. Her zaman kendiniz olup diğer kişilere adapte olmamak.
6. Size yönlendirilen ilk itirazda / zorlayıcı bir soruda satışın olmayacağını düşünüp devam etmemek.
7. Her konuşmada onaylama / satışın bir sonraki aşaması ile müşterinin bağlılığını sorgulamamak.
8. Müşterinizin teklifiniz ile ilgili tam bilgisi olmadan satışı tamamlamaya / bitirmeye çalışmak .
       9. Kendi konuşma planınıza sıkı sıkıya bağlı kalmak(ki bu nokta da sanki otomatiğe bağlanmış gibi     
        devam ediyorlar).
10. Müşterilerinize her zaman mesafeli davranmak, dostça bir ilişkinin kurulmasına uzak kalmak.
11. Müşterinizin size söylediği bir şeyi doğru anlayıp anlamadığınızı onaylamak için tekrarlamamak .
12. Ürününüzün faydaları yerine daha çok özelliklerinden bahsetmek .
13. Dinlediğinizden fazla konuşmak .
14. Problemlerinizi işe getirmek, işinizin size ait problemlerin paylaşılabileceği bir alan olduğuna inanmak.
15 .Kendinize kolay ulaşılabilir hedefler koymak.
16. Potansiyel müşterinizin gerçek bir alıcı olup olmadığını test etmemek, bunu satışın kapanma aşamasına bırakmak.
17. Görüşmelerinizi planlamamak, işi sürprizlere bırakmak.
18. Ürünleriniz ile ilgili bilginizi geliştirmemek, ilk öğrendiğiniz kadarı ile devam edebileceğinizi düşünmek.
19. Görüştüğünüz kişileri / müşterilerinizi düzenli olarak aramamak, onları haberdar etmemek … onların sizi aramasını beklemek ve unutulmadığınızı ümit etmek .
20. Mevcut müşterilerinize başka ürünlerinizi satmaya çalışmamak.
21. Müşterilerinizden sizin satış yapabileceğiniz referans / tavsiye vermelerini istememek .
22. Konuşmalarınız da istekli ve enerjik olmamak.
23. Görüşmelerinizde ihtiyacı ortaya çıkartmak üzere soru sormamak / az soru sormak … bu şekilde hem akıllı görünmek hem de görüşmeyi kısa tutmak.
24. Nasıl olsa değer vermeyeceklerini düşünerek müşteriniz için ekstra hiç bir şey yapmamak .
25. Müşterinizin küçük satış sinyallerini algılamamak, “sipariş veriyorum” demesini beklemek .
26. Söz konusu teklifin bir fırsat olduğu, acele edilmesi gerektiği hissini müşteriye aktarmamak.
27. Düzgün bir satış süreci izlememek, kişisel beceriler ile daha başarılı satış yapılabileceğine inanmak.
28. Karar verici olmayan insanlar ile konuşup konuşmadığınıza aldırmamak, nasıl olsa yeterince takipçi olduğunuzda satışı tamamlayacağınıza inanmak.
29. Müşterinize “vazgeçilmez bir satınalma sebebi”sunmak yerine sizi beğenmesinin daha önemli olduğuna inanmak .
       30. Sizin sunduğunuz ürün veya teklif ile hiçbir ilgisi olmayan insanlar ile vakit kaybedip
        kaybetmediğinizi düşünmeden ilgilenmek.
       31. Müşteriyle konuşurken her zaman kendi görüş açınızın kabulü için ısrarcı olmak.
32. Fikirlerinizi iş arkadaşlarınız ile paylaşmamak, onların gelişimine katkıda bulunacağınızı düşünüp görüşlerinizi gizlemek.
33. Müşterinizin problemini kullanarak satış yapmamak.
34. Disiplinli satış süreci izlemenin kayıp yaratacağını düşünmek.
35. Kime sattığınızın önemli olmadığına, sadece sizin önemli olduğunuza inanmak .
36. Müşterilere karşı zayıf görünmemek için hatalarınızı kabul etmemek.
37. Müşterinizin “kibirli”olduğunuzu düşüneceğinden korkup kendinize olan güveninizi göstermemek.
38. Satışlarınızı değerlendirmemek, yaptığınız işlerden ders alma ya çalışmamak, “satıyorsanız problem yoktur” şeklinde düşünmek.
39. İyi bir sabah geçirdi iseniz öğleden sonra tatil yapmak.
Satış elemanlarının bir süre sonra işten ayrılmalarının ya da sizin işten çıkarmanızın nedeni bunlardır.
Ayrıca,satış pazarlamanın sadece bir bölümüdür,firma sahipleri bile bu kavramı tam olarak algılayamadıkları için eleman ilanlarında bile”Satış ve Pazarlama Elemanı Aranıyor”ilanlarına sıkça rastlarız.
Sadece satış elemanları ile ayakta durmaya çalışmak şirketin veya firmanında bir süre sonra piyasadan silinmesine yolaçacaktır…
EĞİTİM ŞART!


12 Mayıs 2016 Perşembe

YENİDEN BAŞLA

            
Herkesten ve herşeyden bıkmış olsan bile,
Kendini yorgun hissetsen bile,
Başarı senden kaçsa bile,
Bir hata sana zarar verse bile,
Çok sevsende sevilmediğini bilsen bile,
Hatta hıyanet sana acı verse bile,
Dostların seni terk etse bile,
Bir hayal yok olsa bile,
Gözyaşları gözlerini yaksa bile,
Kimse gayretini fark etmese bile,
Nankörlük ödülün olsa bile,
Anlayışsızlık seni gülmekten alıkoysa bile,
Güvendiğin dağlara kar yağsa bile,
Ve hatta hersey, hiçbirsey olsa bile,
Vazgeçme.....
YENİDEN BAŞLA....


9 Mayıs 2016 Pazartesi

HALKLA İLİŞKİLERDE UYULMASI GEREKEN KURALLAR



1-      Halkı anlamak için kişisel ilişki ilk koşuldur. Masa başında oturmakla kamuoyu veya ilgilendiğiniz kitleyi anlayamazsınız.

2-      Müşterilerin hiçbir mantığa dayanmayan kendini beğenmişlikleri olayların gidişini sık-sık etkiler. Protokol ve müşterilerin istekleri konusunda uyanık olmak gerekir. Davranışlar ve biçimselliğe uyma, kişiler arası  ilişkilerde önemli rol oynar.

3-      Hangi kitle ile uğraşacaksanız, onu iyice incelemeli ve anlamaya çalışmalısınız. Kendinizi onların yerine koymaya çaba harcamanız gereklidir.

4-      Hedef kitleyi iyice inceledikten sonra, onu daha ayrıntılı sonuçlarıyla birlikte düşününüz.

5-      Müşterilerinizle ustaca ilişki kurunuz.Duygularınızın kararlarınızı etkilemesine izin vermeyiniz.

6-      Olanak olduğu sürece kişisel ziyaretleri telefon konuşmalarına yeğ tutunuz.

7-      Halkla ilişkiler çabası, dolaysız olarak meydana gelmeli ve yaratılan etkiye göre değerlendirilmelidir.

8-      İnsanlar çok fazla şey bekledikleri zaman, gerçekler karşısında daha çabuk hayal kırıklığına uğrarlar. Bir başka değimle, müşteriyle ilişkilerde ölçülü olmak gerekir.

9-      Sözcüklerin arkasındaki anlamları dikkatle düşünmek çok önemlidir.

10-  Önceden yazılı izin almaksızın hiç kimsenin yazı ve sözlerini kullanmayınız.

11-  İyi niyet asla kendi başına bir amaç olarak düşünülemez.


EDWARD BERNAYS ( KAMUOYU OLUŞTURMA MÜHENDİSİ)

2 Mayıs 2016 Pazartesi

BAŞARININ SIRRI NEDİR.?


Evet, başarının sırrı vardır. Hem de herkesin kolaylıkla görebileceği bir sır. Bunun sır olması, ‘ kişiye özel ’ olmasındandır.
Başarı hangi alanda olursa olsun, kim tarafından istenirse istensin birbirini izleyen bir dizi ‘ düşünsel –duygusal-sosyal yoğunlaşma’ halkalarından oluşan bir zincirdir. Hiç unutmamak gerekir ki, ‘bir zincir, en zayıf halkası kadar sağlamdır’.  Onun içinde bu altı halkadan oluşan zincirin bizi başarıya nasıl ulaştıracağını anlayacağız.
Yola çıkarken öncelikle bir hedefimizin olması gerekir…
Birinci adım: Güçlü bir istekle hedefimize yönelmek.
İkinci adım: Hedefe ulaşmak için gerekli donanımı kullanmak.
Üçüncü adım: Kazandığımız donanımı gereken zaman ve yerde en üst etkinlikte kullanmak.
Dördüncü adım: Ne yaptığımızı, ne yapmadığımızı ölçerek kavramak.Yani ölçeklenebilir hedefler öngörmemiz gerekir.
Beşinci adım: Zamanında ve yerinde gerekli düzeltme ve eklemeleri yapabilmek.
Altıncı adım: Mazeret bulmadan şimdi harekete geçmek.
Sonuçta sizinde gördüğünüz gibi başarılı olmak için sihirli bir değneğe ihtiyacımız yok,eskilerin dediği gibi”Başlamak bitirmenin yarısıdır”.
Başarı herkes için görecelidir;Kimi çok parayı kimi kariyeri kimileri ise başka şeyleri başarı olarak adlandırır.



DAVRANIŞLARIMIZ NASIL OLUŞUR?


Davranışlarımızın iki önemli unsuru vardır; Bilişsel ve duygusal.
Bilişsel unsur, bir konu hakkında bildiklerimizden oluşur. Duygusal unsur ise, bir konu hakkında hissettiklerimizden oluşur.
 Davranışlarımız, bu her iki unsur üzerinde geliştiği için, ikisinin de önemi vardır. Örneğin, ‘internetten bilgi almak’ konusunda, bildiklerim ‘bu konunun hızlı ve her yere ulaşan bilgi alma yolu’ olarak olumludur. Ancak, hissettiklerim, ‘ya yapamazsam?’ biçiminde bir korku olursa, internet konusunda isteksiz bir davranış ortaya çıkar. Bu davranış, özellikle eski alışkanlıklarını bırakıp yeni alışkanlıklar kazanmak zorunda kalan eski kuşaklar için söz konusu olmuş, buna karşı önlemler aranmıştır.
Beslenme biçiminde diyet yapan birisi için şöyle bir davranış örneği verilebilir: ‘Şimdi şu yiyecekleri yememem gerekiyor, bunlar diyet listemde yok’. Ama, aynı zamanda ‘canım da şunları yemeyi çok istiyor’ gibi güçlü bir istek duyabilir. Bu durumda ortaya ya ‘ biraz yersem bir şey olmaz’ gibi ortalama bir davranış çıkar, ya da ‘ bu isteğimi bastırıp diyetimi sürdüreyim’ diyen bir kaçınma davranışı görülür. Onun için de, ‘çok istekle yaptığımız’, ‘isteksiz yaptığımız’, ‘yapmaktan kaçındığımız’ davranışlarda ‘bilişsel ayağımız’ ile ‘duygusal ayağımız’ ın neler söylediğine kulak verirsek, ayaklarımızın uyumunu ya da uyumsuzluğunu daha iyi anlarız.



4 Nisan 2016 Pazartesi

Muzaffer Dönmez: ATATÜRK'ÜN FARKI

Muzaffer Dönmez: ATATÜRK'ÜN FARKI: 1934 yılı, haziran ayı... Ankara, önemli bir konuğu ağırlamaya hazırlanıyor. İran Şahı Rıza Pehlevi gelecek ve Atatürk devrimleriniincele...

Emeviler ve Abbasiler

Rahmetli Bahriye ÜÇOK hanımefendinin kitabından alıntılar yaptım.
Okumanızı tavsiye ederim.
Bugünü anlamak için bazen dünü anlayabilmekten geçer.
Muzaffer DÖNMEZ