31 Aralık 2013 Salı

BAŞSAĞLIĞI!

bassagligi







Değerli Öbek Üyelerimiz,
31 Aralık 2013 Salı 08:57

Başkent Üniversitesi Hastanesinde tedavi görmekte olan AFCEA Türkiye Şubemizin kurucu üyesi, AFCEA üyemiz ve Global Teknik A.Ş. Genel Koordinatörü E.Müh.Kd.Alb. Sayın Yaşar KÖSE'yi bu akşam maalesef kaybettik. Merhum üyemize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına, dost ve arkadaşlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağolsun. Merhum üyemizin cenaze töreni ile ilgili duyuru ayrıca sizlere iletilecektir. Saygılarımızla, AFCEA Türkiye Yönetim/Denetim Kurulu adına, İ.Bora BÜYÜKÖNER (E) Y.Müh.Kd.Alb. (MsCs) AFCEA International Yön.Krl.Üyesi ve AFCEA Türkiye Başkanı

27 Aralık 2013 Cuma

"BIRAKIN YARGI GÖREVİNİ YAPSIN"


Muzaffer DÖNMEZ

Muzaffer DÖNMEZ

E-Posta :muzaffer.donmez@gmail.com


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan / 21.04.2009 Eğer bugün hâkimlerimiz, savcılarımız hiçbir baskı ve tehdide boyun eğmeden görevlerini yapabiliyorlarsa, güven verici bir gelişmedir. Bundan kim neden rahatsız olabilir? Bunu kim, neden engellemeye çalışabilir? Bakınız ortada son derece ağır, son derece vahim iddialar var. Anayasamıza, yasalarımıza göre suç teşkil eden ithamlar var. Bırakalım yargı işlesin, bırakalım hukuk işlesin. Bırakalım ak ile kara ortaya çıksın. Süreci bulandırarak, hâkimleri, savcıları tehdit ederek hiç kimse bir yere varamaz. Yukarıdaki sözler bizzat Başbakan Erdoğan’a ait… Kendi yaptıkları ne idi(bugüne kadar tüm yapılanlar şaibeli de )ben o ayrıntılara girmeden sadece yargıdaki yapılanları hatırlamamız açısından Ergenekon ve Balyoz gibi düzmece hukuk rezilliklerini hatırlatmak istiyorum. Yukarıdaki sözleri sarf eden RTE dün iddianame bile olmaksızın insanları içeriye aldırıyor,yıllarca süründürüyor ve iddianame hazırlatıp Hakim karşısına çıktıklarında da kendilerini savunamamaları için elinden geleni yapıyordu. Yine hatırlarsınız”Ben,ergenekon’un savcısıyım”diye haykırıyordu. Hani derler ya;Keser döner sap döner diye. İşte o günler geldi. “GELİR PAYLAŞIMI “esasına göre kurtukları Hükümette Cemaatle paylaşım krizi noktasına geldiler. Başbakan yine geçen hafta ne diyordu;Bu bir siyasi komplo’dur. Başbakan bazı kelimelerin anlamlarını da karıştırmaya başladı. Bu yaşananlar “Komplo”değil düpe düz “İfşa”dır… Geçenlerde başka bir yerde yazmıştım;İnsanın en zayıf olduğu an kendisini en güçlü olduğunu sandığı andır. 11 yıldır devamlı konuşuyoruz,yazıyoruz,haykırıyoruz,sonuçta o kadar fütursuz işler yapmaya başladılar ki gizlemeye-saklamaya bile gerek duymadılar. Şimdi,artık bünye bunu kabul etmiyor ve kusmaya başladı. Başbakan yargıyı ne kadar engellemeye çalışırsa çalışsın geri dönüş olmayacak. Çünkü,dünyanın pek çok ülkesinde İktidarla ilgili yolsuzluklar ve tarihe geçen usulsüzlükler olmuştur ama bu bir veya birkaç kişi eliyle olmuştur. Yakın tarihte Berlusconni’yi hatırlayın İtalya da yapmadığı rezillik kalmamıştı ama tek başına yapmıştı,Sarkozy ve benzerleri de buna örnektir. Ama yıllardır hep söylüyorum AKP bir Şer İttifakı’dır. Ve,kurucusundan çaycısına kadar herkes bir gün yargı önünde hesap verecektir. Sorun bu ülkeyi bu kadar yıkıma sürükleyen bir partinin yerine kim veya hangi parti gelecek ve ülkeyi her nokta da iç ve dış sıkıntılarda kim merhem olacaktır. CHP mi?yoksa AKP bastonu MHP mi?Yeni bir koalisyon mu? Sorun budur.Ülkenin şimdiden 2014 ve 2015 yılları kararmıştır. Yarın AKP için canını verenler bile Tayyip’in içeri atılmasını hatta idamını isteyeceklerdir. Onlara ne olduğu veya olacağı beni hiç ilgilendirmiyor. Ben,ülkemin ve ailemin geleceğini merak ediyorum.




http://www.egehabercisi.com/makale/muzaffer-donmez/birakin-yargi-gorevini-yapsin/96.html

25 Aralık 2013 Çarşamba

FUTURE 2045


Muzaffer DÖNMEZ

Muzaffer DÖNMEZ

E-Posta :muzaffer.donmez@gmail.com



Sizlere Rusların 2045 yılını hedef aldıklar ve Putin tarafından da desteklenen 2045 projesinden bahsetmek istiyorum. Bu tamamiyle gerçekleştirilecek bir proje,çünkü,ekip ve bütçe sıkıntısı olmadığı gibi mevcut Hükümet ve de ötesinde Başbakan tarafından destekleniyor. Bu öyle bir proje ki hayatı tamamiyle sibernetik hale getirmek mümkün olabilecek. Hatta,ipin ucu kaçarsa Matrix-Terminator arası bir yaşam mümkün olabilecek. Bu Rusya’nın hala en büyük güç olduğunun ve gelecek yüzyılı da planladığının bir göstergesi olacak. Peki,nedir bu Future 2045? Aslında hakkında günlerce konuşmak mümkün ama kısaca sizin için kendi ifadeleri ile özetlemeye çalıştım. Bu sadece teknoloji,sadece silah sektörü olarak değerlendirmek sığlık olur. Bu,insanlık tarihinin geçireceği en büyük evrim’dir. Bizler,yani 50 yaş ve üzeri olanlar algıladığımız,dünü-bugünü ve yarını yaşamaya çalışan son nesiliz. Arkadan,dün ile ilgilenmeyen ve bizden farklı düşünen Millenials(Y Kuşağı) ve onları da geçecek olan Screenagers diyebileceğimiz çok farklı kuşaklar yetişiyor. Bu nokta da bizim algılamakta zorlanacağımız bu Rus projesi bizden sonraki nesiller için bir yaşam biçimi olacaktır. BİLİMKURGU FİLMLERİ ARTIK GERÇEK OLACAK! Şimdi projeye ana hatları ile bir göz gezdirelim; Robotik, yapay organ ve sistemlerin alanında önde gelen Rus uzmanların katılımı ile Şubat 2011 yılında Rus girişimci Dmitry İtskov tarafından kuruldu. Ana hedefleri 2045 Girişimi : küresel medeniyetin zorlukları karşılayan insanlığın gelişimi için yeni bir stratejinin oluşturulması ve gerçekleştirilmesi; insanlığın manevi aydınlanmayı teşvik optimum koşulların yaratılması ve buna dayalı yeni bir fütüristik gerçekliğin gerçekleşme ilkeleri: Yüksek maneviyat, yüksek kültür, yüksek ahlak, yüksek bilim ve yüksek teknolojileri. Ana bilim mega proje 2045 Girişimi ölümsüzlük noktasına da dahil olmak üzere daha gelişmiş bir biyolojik olmayan taşıyıcı bir bireyin kişiliğinin transferi, ve uzayan yaşam, sağlayan teknolojileri yaratmayı amaçlamaktadır. Tarihinin en büyük ölçekli dönüşümü, yeni bir strateji gerektirir. Biz , bu projenin dünya da yaşam ve insanlığın sürekli varlığını tehdit eden mevcut krizlerin üstesinden gelmek için gerekli olduğuna inanıyoruz. 2045 Girişimi , biz insanlığın gelişimi için yeni bir stratejiyi gerçekleştirmek için umut, ve bunu yaparken de üretken ve tatmin edici bir gelecek yaratmak istiyoruz. "2045" ekibi önde gelen bilim adamları yapay bir taşıyıcıya kişinin bireysel bilinç aktarılması amacı ile canlı sistemlerinin modellenmesi , beyin ve bilinç modelleme, antropomorfik robotik alanlarında araştırma ve geliştirme konusunda uluslararası bir araştırma merkezi oluşturma yönünde çalışıyor ve sibernetik ölümsüzlük elde edebilmek için çalışıyoruz. Bu yıl "Global Gelecek 2045" tarafından düzenlenen Girişimi sibernetik ölümsüzlük yanı sıra küresel toplum, siyaset ve geleceğin ekonomileri üzerindeki bu tür teknolojilerin olası etkilerini teknolojilere dayanan insanoğlunun evrimsel stratejisini tartışmak için bir platform oluşturduk. Rus Bilimadamları hazırladıkları proje de yıllara göre bu çalışmaları yürüteceklerdir; Toplum için "2045" Girişiminin geleceği 2015-2020 Uygun android "avatarları" ortaya çıkması ve yaygın kullanımı bir "beyin-bilgisayar" arayüzü ile kontrol. Ilgili teknolojiler "avatarlar ile birleştiğinde 'insanlara yeni bir dizi özellik verecektir:, tehlikeli ortamlarda çalışmak kurtarma işlemleri, olumsuz koşullarda seyahat vb yeteneği Avatar bileşenler vererek kısmen veya tamamen özürlü hastaların rehabilitasyonu için tıpta kullanılır olacak. Onlar protez uzuvlar veya kayıp duyuları tedavi edilerek iyileştirilecek. 2020-2025 Bir robot bağlantılı insan beyni için özerk bir yaşam-destek sistemi, 'avatar' Yaratılış bedeni tamamen yıpranmış veya geri dönüşümsüz hasar görmüş insanları kurtaracak. Sağlam bir beyin ile her hasta tam olarak işleyen bir bedensel hayata dönmesi mümkün olacak. Bu tür teknolojiler büyük ölçüde melez biyo-elektronik cihazların olasılığını artıracak ve böylece yeni bir BT devrim yaratmak olasılığı ile elektronik ve biyolojik sistemlerin her türlü şekilde yapılması mümkün olacaktır. 2030-2035 Yapay bir taşıyıcı üzerine bireysel bilinci aktarmak için araçlarının sonraki gelişimi ile beyin ve insan bilincinin bir bilgisayar modelinin oluşturulması. Bu gelişme derinden dünya değişecek, bu, herkesin sibernetik ölümsüzlük imkanı verecek değil, aynı zamanda bir dost yapay zeka yaratacak, insan yeteneklerini genişletmek ve birden çok kez geri yüklemek veya kendi beyin değiştirmek için sıradan insanlar için fırsatlar sağlar. Bu aşamada nihai sonuç tamamen insanlık için, insan ve teknik umutları değişecek insan doğası anlayışı gerçek bir devrim olabilir. 2045 Madde-bağımsız zihinler kapasiteleri çok sıradan insanlardan aşan yeni organları alacaksınız .İnsanlık için yeni bir dönem gelecek! Değişiklikler insan faaliyetinin tüm alanlarında meydana gelecek - enerji üretimi, ulaşım, siyaset, tıp, psikoloji, fen bilimleri ve. Bugün Nanorobots oluşan organları, uygun fiyatlı ve herhangi bir biçimde alınarak yeteneğine sahip olacak ne zaman bir geleceği hayal etmek zor. Bu kontrollü madde içeren vücut hologramlar hayal etmek de zordur. Bir şey açıktır: insanlık, tarihinde ilk kez, tamamen yönetilen bir evrimsel geçiş yapmak ve sonunda yeni bir tür oluşturmak. Dahası, dış uzaya büyük çaplı bir genişleme için bir önkoşul de oluşturulur. Gelecekte projenin ana unsurları • Uluslararası sosyal hareket • sosyal ağ immortal.me yardım vakfı "Global Gelecek 2045" (Vakıf 2045) • • bilimsel araştırma merkezi "Ölümsüzlük" • iş kuluçka • "Ölümsüzlük" Üniversitesi • projesinin gerçekleştirilmesine katkı için yıllık ödül "Ölümsüzlük". Görüleceği üzere insan her zaman olduğu gibi yine “TANRI”yı oynamaya çalışıyor. İnsanlık adına başlanılan her proje bir süre sonra yıkımı da beraberinde getirmektedir. Şu an proje tamamiyle masumane görünmekle birlikte ilerde insan eliyle yaratılan bir “KIYAMETTE”olabilir. Saygılarımla Muzaffer DÖNMEZ

23 Aralık 2013 Pazartesi

Kur’an’ın deyimiyle; ‘Kötülük Toplumu’.

Barabbas, İncil’de yer alan figürlerden biridir. Katil ve zalim bir haydut olduğu için, Romalıların Yahudiye Valisi Pontius Pilatus (ölm. 36) tarafından zindana atılmış, sonra da halkın isteğiyle affedilmiştir. Barabbas’ın zindan arkadaşı Hz. İsa idi. Romalıların yerleşik geleneklerine göre; Fısıh bayramlarında, valiler zindandaki mahkûmlardan halkın istediği birini affederlerdi. Geleneksel dinlerine zarar verdiği için, İsa’yı düşman bilen dinci propagandistler, oylarını İsa değil, Barabbas lehine kullanmaları için halkı kandırdılar (YD: her yerde, her zaman olduğu gibi). Ve halk, Pliatus’tan İsa’yı değil, Barabbas’ı affetmesini istedi. Pilatus da isteğe uygun olarak Barabbas’ı serbest bıraktı. Yani halk; ışığın, aydınlığın, hak ve adaletin öncüsü İsa Peygamber’i değil, cinayet ve ırza tecavüzün temsilcisi Barabbas’ı tercih etti. ..... Sonuçta, halkın isteğiyle haydut Barabbas serbest bırakıldı, Hz. İsa çarmıha gerildi. Zalimleri yaratan sürüleşmiş halk yığınları, büyük zalim zağarların yedikleri haramlardan birer kırıntı kapabiliriz diye, onlara destek veren fino köpeklere benzerler. Zavallı finolar, önlerine atılan kırıntılar karşılığında, kendilerinin ve çocuklarının yarınlarını mahvettiklerini bir türlü anlamak istemezler. Anlatmak isteyenlere de düşman kesilirler. ............ Bu Kur’ansal beyyine bize şu ölümsüz hakikatlerin altını çizme imkânı veriyor: 1. İnsanoğlu, temizlik ve dürüstlüğüyle seçkinleşen kadrolardan rahatsız olabiliyor, onlara düşman kesilebiliyor, onları sırf bu nitelikleri yüzünden yerlerinden yurtlarından edebiliyor. 2. Sürüleşmiş kitleye rahatsızlık veren dürüst ve temiz kişilerin temel nitelikleri; adaletle hükmetme yetisi ve ilimdir. Demek ki, basit çıkarlar (örneğin, bir file yiyecek, birkaç torba kömür, birkaç paket makarna veya iane çadırlarında verilen bir-iki kap yemek vs.) karşılığında sürüleştirilmiş bir toplum, öncelikle ilim ve hikmet düşmanı kesilmektedir. Kur’an diyor ki, böyle bir topluma bir tek ad uygun düşer: ‘Kötülük toplumu’. Kötülük toplumu, çöküşü hak eden toplumdur. ‘Müslüman halkın’ (!) ‘dini bütün’ (!) diyerek iş başına getirdiği iktidarın bakanlarına ve oğullarına yönelik yolsuzluk operasyonlarına bakınca sormadan edemiyorum: Acaba, bugünkü Türk toplumu, çağdaş Barabbasları su başlarına getirdiği için ‘kötülük toplumu’ damgasını yemiş midir?

12 Aralık 2013 Perşembe

Değerli Gelişim Grubu Üyeleri ve Üye Adaylarımız,


2007 yılında temelleri atılan ve 2009 yılından beri aktif olarak çalışmalarına devam eden grubumuzda kendi sayfamız ve tüm sosyal platformlarımız dahil olmak üzere Türkiye’nin her bir yanından yaklaşık 1500 kişilik özel ve duyarlı bir topluluğu oluşturmuş olmaktan gurur duyuyoruz.
Hedefimiz ise daha büyük...
Bizler gibi hem kendini hem de toplumumuzu geliştirmek isteyen daha çok gönüllüyü bir araya getirmek için yönetim kadrosunu daha da büyütmek istiyor ve ‘İnsan Kaynakları ve Liderlik Gelişimi Grubu’nda aktif olarak çalışmayı arzu eden gönüllüler arıyoruz.
İnsan Kaynakları ve Liderlik Gelişimi Grubu;
- Gelişim Grubu üye sayısının arttırılması ve tüm üyelerimizin talep ve isteklerine cevap verilmesi
- Gelişim Grubunun alt gruplarındaki liderleri ve ekiplerinin talep ve isteklerine cevap vererek performans değerlendirmelerinin yapılması
olarak iki temel amaca hizmet etmektedir.
Bu anlamda;
- Grubun ana hedeflerine hizmet etmeyi gönülden isteyecek ve bu konularda deneyime sahip ya da sahip olmayı isteyen,
- Bu konularda hem kendini hem de grubunu daha ileriye taşıyacağına inanan,
- Çevresinde ve de girdiği farklı ortamlarda grubumuzun tanıtımını yapabilecek
- Analiz yeteneği kuvvetli
- İlişki yönetiminde kendine güvenen ve network anlamında kendini göstermek ve geliştirmek isteyen
- İleride bu grubun liderliğini üstlenme sorumluluğunu almayı düşünebilecek
arkadaşlar ‘ben de buradayım’ demek istiyor ve bu güzel birlikteliğin bir parçası olmak istiyorsanız
10 Ocak 2014 tarihine kadar --- tulyaturgen@msn.com --- adresine mail atmanızı bekliyoruz.
2014 yılında ülkemizde daha aydınlık günleri hep birlikte yaşamak dileklerimizle,
Alper KUL
Gelişim Grubu Lideri
Tulya Türgen
Gelişim Grubu İnsan Kaynakları ve Liderlik Gelişimi
Grup Lideri