AHLAK (sözlükten): Bir toplum içinde kişilerin topluma dayalı
benimsedikleri, uymak zorunda bulundukları/hissettikleri davranış biçimleri ve
kuralları; aktöre/töre, moral, etik.
Felsefi tanımı: AHLAK: Toplumsal aklın da etkisiyle bireysel
aklın ve vicdanın davranışları.
Bazı filozoflar da ahlakı "MUTLULUK" diye tanımlar.
Din, ırk farkı gözetmeksizin kendisinin ve insanların mutluluğunu
arayan, hak, hukuk, adalet, eşitlik kavramlarına dayalı diğerlerinin
mutluluğundan mutlu olma..
Ahlak bu işte.. Bizde olmayan..
Devam;
"Ahlakın temelinde doğa, bilgi, insana saygı vardır."
"Bilim her türlü kötülüğün/ahlaksızlığın karşıtıdır."
Doğanın yapısı ahlaklıdır. Hayvanlar, bitkiler,
sular, topraklar ahlaksız değillerdir. Doğuştan insanlar da.
Ahlaka yönetsel, özellikle dinsel boyut verildiği
zaman iktidar/tek adam, tanrı, kitap, peygamber, cemaat/tarikat lideri,
ulema buyruğuna dönüşeceği için bireysel akıl, vicdan ve de kişilik yani
bilimsel/felsefi ahlak tanım yok olur.
Bu nedenle
Ne kadar din,
Ne kadar ulus,
Ne kadar küçük toplum (kabile, aşiret vb),
Ne kadar aile, BİREY VARSA O KADAR FARKLI AHLAK ANLAYIŞI
VARDIR.
Bunlardan ahlaka uygun diyenlerin diğerlerinde ahlaksızlık olarak
nitelendirilmeleri çok sık rastlanan bir durumdur.
Bu ahlak ahlaksızlarının karakterleri,
Yalan, iftira, öfke, fitne, dedikodu, kin, iki yüzlülük, sözünde durmamak,
kulluk...
kul hakkı yemek,
haksız kazanç, vergi
kaçırmak, insana, mala, çevreye, görevlerine, hakka, hukuka, yasalara,
insan haklarına.. saygılı davranmamak.
başkasının malını gasbetmek,
rüşvet almak/vermek,
Cinsel tecavüz,
Şiddet kullanmak,
Toplumsal
huzursuzluğa, bozgunculuğa neden olmak;
Dini, kişisel yarar
ve gösteriş için kullanmak,
yukarıdakileri kamusal güç
kullanarak yapmak, Devlet görevini* kişisel inanç ve yarar
doğrultusunda kullanmak.
*Bütçe tahsisinde, ihalelerde,
tayinlerde, tarafsız, herkese eşit davranmak yerine kişisel/partisel
yarar gözetmek.
Kuran'a göre en büyük günah kul
hakkı yemektir.
Ve bizim yetkililerin her gün yaptığı bazıları:
insanlar arasında fitne çıkarmak (el Bakara 2/217);
ana-babaya isyan etmek (İsra,17/23),
akrabaya miras hakkını vermemek (en-Nisa, 4/7, 13; İsra, 17/26);
malı gereksiz yere israf etmek (İsra, 17/27);
zina yapmak (İsra 17/32; en-Nisa, 4/15-16);
Haksız yere yetim malı yemek. (Nisa, 4/10);
haksız yere adam öldürmek (İsra, 17/33);
ölçü ve tartıyı tam yapmamak (İsra, 17/35);
kibirlenmek (İsra, 17/37);
iffetli kadına zina isnat etmek (en-Nisa, 4/23);
yalan; insanları diliyle çekiştirmek; kaş göz hareketleriyle alay
etmek (Hümeze, 104/1 ).
Bütün büyük günahlardır.
Yasal
çerçevede ve işini iyi yapanları görevden alarak onları ve devleti zarara
uğratmak da hep kullar hakkı yemektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder