27 Ağustos 2014 Çarşamba

HIZLI OKUMA

           

Yirminci yüz yılda ilim ve teknolojide büyük gelişmeler oldu. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra da bilgisayar hayatın her safhasında devreye girdi. Bilgi çağı ve bilgi toplumu kavramı ortaya çıktı. Bilgi toplumu oluşturmanın yolu da, okumaktan geçiyordu. Yapılan araştırmalarda bilginin en az yüzde sekseninin okuyarak elde ettiği tespit ediliyordu. Çok okumak için buna bir çare bulmak lazımdı. Bu da hızlı okuma tekniklerini geliştirmekte bulundu.
Amerika ve İngiltere'de üniversiteye kadar, öğrenimin her safhasında kurslar açıldı. Öğrenciler, iş adamları, yöneticiler, politikacılar bu kurslara devam etmeye başladılar. Böylece batıda hızlı okuma yaygın hale geldi. Türkiye'de hızlı okuma olayı çok yenidir.
Bunu en iyi kullananlardan birisi de Süleyman Demirel’dir.
NE KADAR OKURUZ?
Çoğumuz dakikada 150-200 kelime okuruz. 200-300 kelime okuyanlar hızlı okuyor sayılır. Dakikada 120 kelime okuyan üniversite mezunu insanlar gördüm. Şimdi hızlı okuma teknikleri sayesinde dakikada 500-600 kelime okunabilmektedir. Bunu 1000 kelimenin üzerine çıkaranlar vardır. Amerika Cumhurbaşkanlarından Kenedi'nin dakikada 2000 kelime okuduğu söylenir.
NEDEN YAVAŞ OKUNUR?
Yavaş okumamızın nedeni birtakım kötü alışkanlıklarımız yüzündendir. Nedir bu kötü alışkanlıklarımız?
1-Gözümüz idmansızdır.
2-Kelimeleri tek tek okuruz.
3-Okuduğumuzu anlayamadığımız endişesiyle gereksiz tekrarlara başvururuz.
4-Okuduğumuz şeylerde ayrıntılara dalarız.
5-Okuduğumuz esere kendimizi veremeyişimiz yani konsantre olamayışımız.
6-Konuyu daha iyi anlamamız için yavaş okumak gerektiği inancında oluşumuz.
7-Millet olarak resimli yazılar dışında fazla bir okuma alışkanlığımızın olmaması.
Hatta bunu Facebook’daki yazılarımda da görüyorum.Dört sayfalık yazı gönderiyorum ilk satırını okuyup hüküm vermeye çalışıyorlar.
Bu ve buna benzer nedenler, kötü okuma alışkanlıklarımızdan bazılarıdır. Patolojik bir kusur da yavaş okuma nedenidir. Bu takdirde bir göz doktoruna gitmek gerekir.
KENDİMİZİ KONTROL EDELİM:
Eğer dakikada
200'ün altında okuyorsak zayıf,
250 civarında okuyorsak orta,
300-500 arasında okuyorsak iyice,
700-800 arasında okuyorsak çok iyi
1000 'in üzerinde okuyorsak fevkalade okuyoruz demektir.
Tahminen çoğumuz 200 kelime civarında okuyor. 300'ün üzerinde okuyanlarımız da olmuştur. Çok az okuyorum diye paniğe kapılmaya gerek yoktur. 10-15 günlük bir çalışma dakikada 150-200 kelime daha fazla okumamıza yetecektir. Bunda hiç şüpheniz olmasın.
Bunda kelime haznemizinde yetersizliği bir etkendir.Bazılarımız 300 kelime ile hayatını tamamlıyor,sözün bittiği yerde de ya küfürleşiyorlar ya da kavga ediyorlar.
HIZLI OKUMA EĞİTİMİNİN ESASLARI
1-GÖZÜ HIZLI GÖRMEYE ALIŞTIRMAK
İkinci Dünya savaşında havadaki uçakların dost mu düşman mı uçağı olduğunu anlayabilmeleri için pilotları bir kursa tabi tutarlar. Pilotları hızlı görmeye alıştırıcı çalışmalar geliştirirler ve bu arada bir de Tachistoscope adını verdikleri alet icad ederler. Merceği saniyenin yüzde yirmi beşi, ellisi ve yüzü hızıyla açılıp kapanan bu aletle son derece olumlu sonuçlar elde edilir. Bu alet sonradan hızlı okuma çalışmalarında kullanılır.
2-GÖZÜ BİR SEFERDE 2-3-4 KELİMEYİ OKUYACAK ŞEKİLDE ALIŞTIRMAK.
3-TAMAMEN SESSİZ OKUMAYA ALIŞMAK.
4- GEREKSİZ TEKRARLARI BIRAKMAK.
5-AYRINTILARI VE BOŞ SÖZLERİ ATLAYARAK OKUMAK.
Bir kitabın ön sözü, mutlaka okunmalıdır. Bundan sonra kitaptaki ayrıntıları içeren paragraflar atlanabilir. Hemen hemen pek çok eserde ayrıntılara ve boş sözlere tesadüf etmek mümkündür. Bu yolla okumaya alışanlar, hangi paragrafların hatta hangi bölümlerin ayrıntılar olduğunu çok kolay anlarlar. Yalnız burada önemli bir husus, bazı eserlerin böyle okunmaya elverişli olmadığını da bilmek gerekir.
Özellikle yönetici konumunda olan arkadaşların daha etkili okuma teknikleri için kurslara gitmesini öneririm.


                                                                                              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder