Yirminci yüz yılda ilim ve
teknolojide büyük gelişmeler oldu. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra da
bilgisayar hayatın her safhasında devreye girdi. Bilgi çağı ve bilgi toplumu
kavramı ortaya çıktı. Bilgi toplumu oluşturmanın yolu da, okumaktan geçiyordu.
Yapılan araştırmalarda bilginin en az yüzde sekseninin okuyarak elde ettiği
tespit ediliyordu. Çok okumak için buna bir çare bulmak lazımdı. Bu da hızlı
okuma tekniklerini geliştirmekte bulundu.
Amerika ve İngiltere'de
üniversiteye kadar, öğrenimin her safhasında kurslar açıldı. Öğrenciler, iş
adamları, yöneticiler, politikacılar bu kurslara devam etmeye başladılar.
Böylece batıda hızlı okuma yaygın hale geldi. Türkiye'de hızlı okuma olayı çok
yenidir.
Bunu en iyi kullananlardan
birisi de Süleyman Demirel’dir.
NE KADAR OKURUZ?
Çoğumuz dakikada 150-200
kelime okuruz. 200-300 kelime okuyanlar hızlı okuyor sayılır. Dakikada 120
kelime okuyan üniversite mezunu insanlar gördüm. Şimdi hızlı okuma teknikleri
sayesinde dakikada 500-600 kelime okunabilmektedir. Bunu 1000 kelimenin üzerine
çıkaranlar vardır. Amerika Cumhurbaşkanlarından Kenedi'nin dakikada 2000 kelime
okuduğu söylenir.
NEDEN YAVAŞ OKUNUR?
Yavaş okumamızın nedeni
birtakım kötü alışkanlıklarımız yüzündendir. Nedir bu kötü alışkanlıklarımız?
1-Gözümüz idmansızdır.
2-Kelimeleri tek tek okuruz.
3-Okuduğumuzu anlayamadığımız
endişesiyle gereksiz tekrarlara başvururuz.
4-Okuduğumuz şeylerde ayrıntılara
dalarız.
5-Okuduğumuz esere kendimizi
veremeyişimiz yani konsantre olamayışımız.
6-Konuyu daha iyi anlamamız
için yavaş okumak gerektiği inancında oluşumuz.
7-Millet olarak resimli
yazılar dışında fazla bir okuma alışkanlığımızın olmaması.
Hatta bunu Facebook’daki
yazılarımda da görüyorum.Dört sayfalık yazı gönderiyorum ilk satırını okuyup
hüküm vermeye çalışıyorlar.
Bu ve buna benzer nedenler,
kötü okuma alışkanlıklarımızdan bazılarıdır. Patolojik bir kusur da yavaş okuma
nedenidir. Bu takdirde bir göz doktoruna gitmek gerekir.
KENDİMİZİ KONTROL EDELİM:
Eğer dakikada
200'ün altında okuyorsak
zayıf,
250 civarında okuyorsak orta,
300-500 arasında okuyorsak
iyice,
700-800 arasında okuyorsak
çok iyi
1000 'in üzerinde okuyorsak
fevkalade okuyoruz demektir.
Tahminen çoğumuz 200 kelime
civarında okuyor. 300'ün üzerinde okuyanlarımız da olmuştur. Çok az okuyorum
diye paniğe kapılmaya gerek yoktur. 10-15 günlük bir çalışma dakikada 150-200
kelime daha fazla okumamıza yetecektir. Bunda hiç şüpheniz olmasın.
Bunda kelime haznemizinde
yetersizliği bir etkendir.Bazılarımız 300 kelime ile hayatını tamamlıyor,sözün
bittiği yerde de ya küfürleşiyorlar ya da kavga ediyorlar.
HIZLI OKUMA EĞİTİMİNİN
ESASLARI
1-GÖZÜ HIZLI GÖRMEYE
ALIŞTIRMAK
İkinci Dünya savaşında
havadaki uçakların dost mu düşman mı uçağı olduğunu anlayabilmeleri için
pilotları bir kursa tabi tutarlar. Pilotları hızlı görmeye alıştırıcı
çalışmalar geliştirirler ve bu arada bir de Tachistoscope adını verdikleri alet
icad ederler. Merceği saniyenin yüzde yirmi beşi, ellisi ve yüzü hızıyla açılıp
kapanan bu aletle son derece olumlu sonuçlar elde edilir. Bu alet sonradan
hızlı okuma çalışmalarında kullanılır.
2-GÖZÜ BİR SEFERDE 2-3-4
KELİMEYİ OKUYACAK ŞEKİLDE ALIŞTIRMAK.
3-TAMAMEN SESSİZ OKUMAYA
ALIŞMAK.
4- GEREKSİZ TEKRARLARI
BIRAKMAK.
5-AYRINTILARI VE BOŞ SÖZLERİ
ATLAYARAK OKUMAK.
Bir kitabın ön sözü, mutlaka
okunmalıdır. Bundan sonra kitaptaki ayrıntıları içeren paragraflar atlanabilir.
Hemen hemen pek çok eserde ayrıntılara ve boş sözlere tesadüf etmek mümkündür.
Bu yolla okumaya alışanlar, hangi paragrafların hatta hangi bölümlerin
ayrıntılar olduğunu çok kolay anlarlar. Yalnız burada önemli bir husus, bazı
eserlerin böyle okunmaya elverişli olmadığını da bilmek gerekir.
Özellikle yönetici konumunda
olan arkadaşların daha etkili okuma teknikleri için kurslara gitmesini
öneririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder