19 Aralık 2012 Çarşamba

İcat çıkaracak gençleri AVM'lere kaptırdık



İcat çıkaracak gençleri AVM'lere kaptırdık



İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde açılan bilim merkezi, küçük-büyük her yaştan ziyaretçiyi ağırlamak için kapılarını açmış durumda ama Anneler ve babalar çocuklarının elinden tutup Merkeze gelmiyorlar. AVM'ler ise dolup taşıyor.

RÖPORTAJ: FAHRİ SARRAFOĞLU/SON DEVİR
İTÜ Bilim Merkezi, İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde sessiz sedasız bilime hizmet vermeye devam ediyor. 7 Kasım 2007'de tekrar açılan merkez, şu anda 7 den 77'ye bilimi sevdirmek için uğraşıyor.
Bilim Merkezi Müdürü Yardımcı Doç. Murat Çakan ile İTÜ Bilim Merkezi ve Merkezin bugüne kadar bilinmeyenlerini konuştuk.
*İTÜ Bilim Merkezi ile ilgili kısa bir tarihçe alabilir miyiz? 

İTÜ Bilim Merkezi için çalışmalar bir önceki dönem (2004-2008) rektörlük görevini üstlenmiş olan Prof. Dr. Faruk Karadoğan'ın önderliğinde başladı. Bu konuda gerek İTÜ mezunlarının, gerekse hala görev yapmakta olan akademik kadronun büyük desteği sağlandı.
Mezunlarımızdan Sayın İzzettin Silier'in maddi katkılarıyla Hindistan'ın Kalküta şehrinde bulunan NCSC (National Council of Science Centers)'ye 50 kadar deney birimi siparişi verildi. Sayın Prof. Dr. Esin İnan, tasarımcı Sayın Yılmaz Zenger merkeze önemli ölçüde fikri katkılar sağladı.

2 BİN 400 MERKEZ İÇİNDE TÜRKİYE’DE VAR

*Dünyada binlerle ifade edilen bilim merkezi bulunurken Türkiye'de acaba kaç tane böyle bilim merkezimiz var? 

Dünyada 2 bin 400 kadar irili ufaklı bilim merkezi bulunuyor. Ülkemiz bu konuda maalesef gerilerde yer alıyor. Genç bir nüfusa sahip olduğumuz halde bu konuda uzun yıllar adım atılmamış olması üzücü. Öte yandan son yıllarda bir takım çabalar sergileniyor.
Ankara'da Altınpark bünyesinde kurulan Feza Gürsey Bilim Merkezi, ODTÜ eski rektörü Ural Akbulut'un büyük çabaları sonucunda kurulan ODTÜ Toplum ve Bilim Merkezi, Bilim Merkezleri Vakfı'nın desteklediği Fulya Deneme Bilim Merkezi ve İTÜ'deki Bilim Merkezi bir temelin tuttuğunu gösteren unsurlar.
Bunun yanında TÜBİTAK Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı'nın çabaları ve Konya Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle Konya'da bir büyük bilim merkezinin inşasına başlandı. TÜBİTAK son yıllarda desteklediği bilim ve toplum projeleri ile bilimin geniş kitlelere aktarılmasında öncü rol oynuyor.
EN AZ 80 BİLİM MERKEZİNE İHTİYAÇ VAR 
*Sizce daha kaç adet bilim merkezimiz olmalı ki bilim sevgisi tabana yayılmış olsun? 

Bilim Merkezlerinin sayıları elbette çok az. İnşaat yüksek mühendisi Dr. Ersin Arioğlu'nun yaptığı hesaplamalara göre ülkemizde en az 80 bilim merkezi kurulması gerekiyor. Öte yandan küçük ölçekli birkaç merkezin daha ismini zikretmeden geçmemek lazım: Bahçeşehir Koleji Bilim Merkezi, BJK Koleji Bilim Merkezi ve Bilgi Üniversitesi Enerji Müzesi (Silahtarağa).

İTÜ Bilim Merkezi oldukça geniş bir kapalı ve açık alana sahip olması ile önümüzdeki yıllarda genişleme sansına sahip. Bir başka deyişle çok büyük ziyaretçi sayılarına ulaşması mümkün. Mekân geniş olunca kapsam alanına alınabilecek tematik konuları da sürekli çeşitlendirmek mümkün hale geliyor. Buna bir de geçici sergilerin yaratacağı potansiyeli eklemek gerek. 

AVM DEĞİL BİLİM MERKEZİNE GELİNMELİ 

*Dünyada bulunan diğer bilim merkezleri ile olan irtibat hakkında da bilgi alabilir miyiz? 

Bilim Merkezlerinin hayatta kalmaları için devlet veya vakıf desteğine mutlaka ihtiyaç var. Amaç gençleri bilime yöneltmek olunca işin maddi yanı düşünülmemeli. Ancak sadece bu destekler de yetmeyebiliyor. İşin lojistik yanı, edinilen deneyimin paylaşılmasıyla da kolaylaşıyor.
Dünyada merkezler arasındaki destek mekanizmalarını ceşitli "ağ"lar sağlıyor. Örneğin Avrupa Bilim Merkezleri Ağı (ECSITE) böyle bir ağ (network). ASTC (Association of Science-Technology Centers) bir başka ağ. Yakın bölgemizde bir başka ağ daha var: NAMES (Northern African and Middle Eastern Science Centers). İTÜ Bilim Merkezi olarak biz ECSITE üyesiyiz.
*Peki, şu ana kadar ulaştığınız ziyaretçi sayısı hakkında bilgi alabilir miyiz? 

7 Kasım 2007 tarihinden bu yana 20 binin biraz üzerinde bir ziyaretçiye ulaştık. Bunun büyük kısmı bize randevu ile ulaşan ilköğretim okulları. Maalesef, açık olduğumuz halde hafta sonları ziyaretçi sayısı çok az. Anneler ve babalar çocuklarının elinden tutup Merkezimize gelmiyorlar. AVM'ler ise dolup taşıyor. Yine de bu durumu değiştirmek de bizim görevimiz. Yakin geçmişte AVM'lerle beraber projeler geliştirmeye başladık.
DEV BALİNA İSKELETİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ? 

*Türkiye'nin başka yerine şube açmak gibi çalışmalarınız var mı? 

Merkezimizin çalışmaları ilerledikçe ülkemizin diğer bölgelerine deneyimimizi aktarma şansımız da her geçen gün artıyor. Aslında kurumsallaşmanın bir tanımı da bu bana kalırsa; yeterli bilgi birikimini sağlamak ve bir anlamda "taşmak", çevreyi de etkilemek.
Diğer illerden çok fazla sayıda talep geliyor. Bu talepler gezi planlamasından tutun, açılması planlanan bir bilim merkezinin yapılandırılması konusuna kadar uzanıyor. Son yıllarda özellikle belediyelerden ortak çalışma talepleri geliyor. Bu arada şunu da belirtmek durumundayım: İstanbul il sınırları içindeki ilköğretim öğrencisi sayısı 2 milyonun üzerinde. Demek ki İstanbul'da daha yapacak çok iş, ulaşılacak çok gencimiz var.

* Bilim Merkezi'nde şu sıralar ziyaretçileri neler bekliyor? 

Gönlümüz her sene bir geçici bilim sergisi açmaktan yana. Ancak bunun icin finansman sorunları yasıyoruz. Şu gün için ziyaretçileri temel fizikle ilgili eğlenceli deney birimleri karşılıyor. Bir de 10 metre uzunluğunda dev bir yavru balina iskeleti.
Her şey bir yana en azından İstanbullulara çok uzak değiliz. Merkezimizin bulunduğu yer İTÜ Taşkışla kampüsü, Taksim Meydanı'na yürüyerek 10 dakika mesafede. Gençlerimizi, ailelerini merkezimizde ağırlamaktan çok büyük sevinç duyacağız. Onların -belki de bizim aracılığımızla- ileride bilimle ilgili branşlara yönelmeleri bizim için en büyük mutluluk olacak. 

Üniversite öğrencilerine dönük çalışmalarınız var mı onları da müzeye çekmek için
 Bu yönde ilave bir çabamız yok şimdilik.  Fen ve doğa bilimlerine, matematiğe ısınma erken yaşlarda çok verimli olabiliyor.  Bu açıdan bakıldığında İstanbul kapsamında zaten ilgisi çekilecek çok büyük bir nüfus var.  Çok açık ve net bir durumla örneklemem gerekirse İstanbul il hudutları içindeki ilköğretim okullarına devam eden öğrenci sayısı 2.700.000.  Bu çok yüksek bir rakam.  Elbette lise öğrencileri de bizim hedef kitlelerimizden birisi ama İTÜ Bilim Merkezi açısından önceliğimiz daha erken yaşlar.    
GENÇ İCATÇILARA FIRSAT VERİLMELİ
 İcat çıkaracak gençlerimiz için yani evinde küçük küçük girişimlerde bulunuyor ama yeri yok böyle bir yer oda tahsisi mümkün mü?
 Böyle bir örnekle Amsterdam’da bulunan NEMO Bilim Merkezi’nde karşılaşmıştım.  Randevuyla gelen gençler Merkezin kimya laboratuarında bazı deneyleri uzmanlar eşliğinde gerçekleştirebiliyorlardı.  Şimdilik böyle bir girişimde bulunmamız altyapı imkânlarının sınırlı olması nedeniyle mümkün gözükmüyor.  Ama ileride mutlaka üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. 
 
DOĞA VE BİLİM TARİHİ MÜZELERİNE İHTİYAÇ VAR

Hükümetten ya da STK'lardan destek var mı?
 Hükümetin 2023 yılı hedefleri arasında 81 ile 81 Bilim Merkezi açma gibi bir hedefi olduğunu medyaya yansıdığı oranda biliyorum.  Umarım bu hedef gerçekleştirilebilir.  Bu bir kaynak meselesi olduğu kadar konuyla ilgili paydaşlarla birlikte hareket etme meselesi de aynı zamanda.  Yani hükümet hedefleri “bina yapalım, içini tefriş edelim, istimi arkadan gelsin” kısır döngüsünde gelişirse netice alınması mümkün değil. 
 2.700.000 ilköğretim öğrencisi bulunan bir metropolde prestijli bir bilim merkezinin mevcut olmaması anlaşılabilecek bir durum değil.  Bu şehirde hala bir Doğa ve Bilim Tarihi Müzesi’nin olmaması gibi…  Çözüm, bu konuda bilgisi ve deneyimi olan kişi ve kurumlarla (bu kurumların arasında elbette STK’lar da bulunmalıdır) birlikte hareket edilmesinde yatmaktadır.   Çok geç kalınmış bir alanda ilerleme ancak bu sayede oluşabilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder