9 Nisan 2013 Salı
Türk Mutfak Kültürüne Hizmet Edecek Bir Gönül Birliği: Türk Mutfağı Derneği...
Turizm Bakanlığı müşteşarı ve sektörün ileri gelen isimlerinin katıldığı bir toplantı esnasında tartışılan 'Türk mutfağının tanıtımı ve turizme katkısı' başlığı, bir gönüllü platformun oluşturulması gerektiği fikrini ortaya çıkarmış. Bu fikir sağlamlaştırılırken, daha sağlıklı ve sürekli bir yapının gerekli olduğu kanaatine varılmış ve Türk Mutfağı Derneği'nin temelleri atılmış. Dernekle ilgili merak edilenleri, Öztiryakiler'in Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi, dernek başkanı Tahsin Öztiryaki'den dinledik.
Turizm ve Kültür Bakanlığı'nın talebi doğrultusuyla ve yeme-içme sektörüne gönül verenlerin bir araya gelişiyle çatısı oluşturulan, Türk Mutfağı Derneği, dernek başkanlığını üstlenen Tahsin Öztiryaki'nin tabiriyle "Sektöre ivme kazandıracak bir, düşünce derneği."
Sektöre gönül vermiş isimler bir arada...
Aşçılar, akademisyenler, okul kurucuları, endüstriyel mutfak imalatçıları, yatırımcılar... Ele alınan konulara farklı bakış açıları sağlayacak, birçok farklı alandan önemli isimin biraraya geldiği derneğin amacı; Türk yeme-içme kültürüne dair ne var ise; dekorasyondan ekipmana, hammadde kullanımından tarımsal faaliyetlere kadar her şeyin ele alınmasını, derlenmesini, sergilenmesini, kısaca Türk Mutfağı'nın gerek yurt içi gerekse yurt dışı faaliyetlerle, dünya genelinde de işbirliği yapmayı hedefliyor.
Türk Mutfağı Derneği Başkanı Tahsin Öztiryaki: "Bu dernek sayesinde halkı ülkemiz değerlerine sahip çıkmaya teşvik edecek, halk üzerinde, sahip olunan değerlerin kıymetini bilecek bir özgüven oluşturacağız." sözleriyle, dünyanın ilgisini çekmek için gerekli gördüğü ilk adımın altını çiziyor.
Oluşumdan haberdar olan bir çok kurum ve kişinin, üyelik talebiyle kısa sürede 30'un üzerinde üyeye sahip olan dernek, aynı zamanda Mutfak Dostları Derneği, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği, Şarap Üreticileri Derneği, Tüm Aşçılar Federasyonu ve Türkiye Aşçılar Federasyonu gibi birçok kuruluş tarafından da destekleniyor.
"Türk Mutfağı Derneği, bir düşünce derneği"
"Biz, bir düşünce derneğiyiz. Güçlü bir yönetim ve güçü üyelerle, hangi kanallarla doğru sonuca varabileceğimiz konusunda, bilinçli bir politika izlemeye şimdiden başladık. Ortak fikirler oluşturacak ve bu fikirleri destekleyen etkinlikler düzenleyeceğiz." diyen Tahsin Öztiryaki, Türk mutfağında yapılmasını gerekli gördüğü açılımı şu sözleriyle ifade ediyor: "1980'den önce otel sunumları bugünle kıyaslandığında çok farklıydı, otel ve restoranların aşçı sayıları da öyle. 80'li yıllarda Türkiye turistik anlamda dünyayla buluşunca, sadece ev mutfaklarında kapalı kalmış yeme-içme kültürümüz de dünyanın ilgisini cezbecek bir hareket kazanmaya başladı. Bu tarihten sonra Türk mutfağı için artık yapılan yemeklerin pazara çıkarılarak beğeniye sunulduğu, adeta bir hazinenin keşfedildiği yeni bir dönem başladı. Ben, mutfağımızın kamuoyuyla paylaşımına daha çok önem verilmeye başlandığı zamanlardan beri işin içerisindeyim. Servis ekipmanlarını, alanların inşaası ve dekorasyonunu, mutfakların temizliğini, insanları ağırlamaktaki incelikleri, iyi ilişkilerin kurulmasını, insanların keyifli vakit gerçirebilmesini sağlayacak daha bir çok ögeyi içeren bir sektörün bu tarihten sonra geliştiğini söyleyebilirim. Sektördeki bu gelişim ve büyüme ise mimarlardan, mühendislerden tutun da endüstriyel mutfakçılara belki halkla ilişkilerden sorumlu kurumlara kadar herkesin çalışmalarında farklılaşmaya gitmesini sağladı. Hepimiz, daha kaliteli ve hızlı üretimler yapan, hizmetler sunan firmalar haline geldik. Sadece mutfak ürünlerinin, 3 milyar dolar ihracat potansiyeline sahip olduğu gözönünde bulundurulursa, bir çok Avrupa ülkesinin başardığı gibi bizlerin de artık, sektörümüzü kalkındıracak, beğeniye sunacak çalışmalar yapması gerekiyor."
Türkiye'de son yıllarda büyük gelişme kaydeden yeme-içme sektörüne, katma değer kazandıracak ürünler yapar hale gelinmesi gerektiğini öğütleyen Öztiryaki, yurt dışında bir çok Türk fast food zincirinin başarı gösterdiğinden bahsederken, alışveriş merkezlerinin yeme-içme alanlarında da yerel markaların ön plana çıktığına dikkat çekiyor.
70 milyonu aşkın nüfusa sahip Türkiye‘nin hareketlenen ekonomisinin avantajını uygun yatırımlarla değerlendirmek gerektiği görüşünde olan Öztiryaki, "Ülkemizin sahip olduğu değerleri ve ekonomik verileri kamuoyuyla paylaşmak gerekir." diyor.
"Sektöre yeni bir bakış açısı kazandıracağız"
"Önümüzde yapılacak çok iş var, bugüne kadar faaliyette bulunan derneklerle aynı tarafta olan bir dernek olarak, sektöre farklı bir bakış açısı kazandıracağız. Gönül esaslı bir derneğiz ve birbirinden kıymetli üyelerimizle umuyorum ki faydalı çalışmalar sürdüreceğiz." söyleminde bulunan, Türk Mutfağı Derneği Başkanı Tahsin Öztiryaki, "Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde, farklı yörelerimize ait ürünleri ambalajyalıp, tanıtıp, satmaya çalışan, bu işteki ticari amacının yanı sıra işegönül veren yani farklı ürünler keşfetmek çabasında olan bir çok ismin olduğunu gördüm. Bence artık insanlarda bu bilinç gelişti. Her yöreye ait ürünün özü bozulmadan tüketiciyle buluşturulması, ürünün yerinde yetişip tüketilecek alanlara nakliyesinin sağlanması, ürünlerin ait olduğu bölgeyi de kalkındıracaktır. Hatta bunun yanı sıra iç göçler de engellenecek, ilgili bölgelerde de bir istihdam alanı oluşacaktır. Bırakalım, Kars gravyeri Kars'tan, Ezine peyniri Ezine'den, Adana kebap Adana'dan gelsin... Böyle olsun ki oralarada yaşayan insanlar da sahip oldukları kültürü devam ettirebilsinler." sözleriyle yerel üretimin desteklenmesi fikrini bizlerle paylaşıyor.
Türkiye'nin ürün ve yemeklerdeki iddiası dünyaya anlatılmalı
Başkan Öztiryaki'nin, "Bugün bu sözlerimi ilettiğiniz insanların herhangi birinin konuya eğilmesi ve belki de yepyeni bir icat çıkarması mümkün olabilir. İşte derneğin ilk faydasını daha amaçlarımızı anlatırken bile görüyoruz." sözleri, dernek oluşumundaki yaratıcılığa faydalı tutumu ispatlar nitelikte...
Türk yeme-içme kültürünü dünyaya pazarlamanın ürünlerimizle de yemeklerimizle de mümkün olabileceğine inandıklarından bahseden Öztiryaki, "Örneğin; İspanya'nın sadece kuzey bölgelerinde Michelin yıldızlı restoranlar fazladır, ya da kuzey ülkerindeki bazı şehirlerde... Türkiye bu açıdan hemen her bölgesiyle, çok zengin bir ülke. Bu zenginliği komple bir değer olarak algılayıp Kars'tan Antep'e, Trabzon'dan Antakya'ya kadar her şehir için ayrı çalışmalar yapmalı ve kendimizi dünyaya çok iyiyiz diye değil bir çok şeyde çok iyiyiz diyerek anlatmalıyız. Bu doğrultuda, önce Türkiye'de iyi yemekler olduğunu, daha sonra hangi yemeklerin nerelerde iyi olduğunu anlatmak gibi birkaç aşamalı bir yol izleyebiliriz." sözleriyle de okurlara ışık açacak görüşlerini bildiriyor.
Tahsin Öztiryaki: "Ülkeye katma değer kazandıracak çalışmalar yapılmalı"
Türk halkının artık daha çok düşünme eğiliminde olan bir topluluk olduğundan söz etmeye başlıyoruz... Tamamıyla yüreklerini ortaya koyarak çalışmaya başlayan Türk Mutfağı Derneği'nin her bir üyesinin ortak fikri; "Para kazanmanın yanısıra ülkeye katma değer kazandıracak projeler geliştirmeye vakit ayırmak."
Sadece kazanmak ve yaşamak zorunda olan bir toplum olmanın ötesine geçtiğimiz, artık düşünmeye fırsat yaratabilen hayatlara sahip olduğumuz bugünlerde; "Kazanç savaşından ziyade 'kazandırma savaşı' yapabilecek bir bilince sahibiz." sözleriyle bireylerin de sosyal sorumluluk sahibi olmaya başladığına dikkat çekiyor Tahsin Öztiryaki.
Ortaya çıkan değerleri sahiplenmek için bir Gastronomi Bakanlığı oluşturulabilir...
Bir çok ticari ve sosyal faaliyetinin yanı sıra ihracatçılar birliğinde aktif görev alan Tahsin Öztiryaki, ülke değerlerinin bölge yemeklerinden, halk danslarına kadar her şeyiyle dünyaya açılması gerektiğine değiniyor. Kendisinin de bu yıl bu bağlamda, İstanbul temalı bir hediyelik eşya tasarımı yarışması düzenleyeceğini öğrendiğimiz dernek başkanı, her şehrin yatırımcılarını bu tarz; her şehri daha iyi anlatabilecek ögeler taşıyan, çalışmalar geliştirmeye davet ediyor.
Türk mutfağı değerlerinin incelikle ortaya çıkarılmasının sonucunda, bu konunun sahip çıkılacak çok fazla ögesi olacağı noktasında hem fikir olduğumuz sohbetimiz, gelecekte Fransa'da örneğinin görüldüğü gibi, bir gastronomi bakanlığına da ihtiyaç duyulabileceği noktasına varıyor.
Dernek olarak; Türkiye'de yaşayan herkesin, ülke değerlerine olan inancını ortaya çıkarmaya yardım edeceklerinden bahseden Tahsin Öztiryaki, ülkemizde yabancı kültürün ve ürünlerin ithalinin hala ileri seviyede olduğunu üzülerek ifade ediyor.
Yerel ürünlerin kullanımı teşvik edilecek
"Mobilya, mermer, çelik mutfak malzemeleri, gıda ürünleri gibi Türkiye'de iyi yapılan her şeyin, Türkiye'den satın alınması gerektiği kanaatindeyim. İthal ettiğimiz ürünler için her kuruş, her birimizin cebinden çıkmakta... Bu nedenle yerel alımları arttıracak güveni oluşturmamız lazım, biz kendimize güvenirsek, dış talepler, muhakkak ki artacaktır. Türkiye'de konumlanan bir uluslararası otel zincirinin inşaasında kullanılan malzemeler niçin buradan alınmasın ki?" sözleriyle halkı ve profesyonelleri yerel alımlara teşvik ediyor, Türk Mutfağı Derneği Başkanı Tahsin Öztiryaki.
Yemeğin ruhunu bozmacak ar-ge çalışmaları gerekli
Araştırma geliştirme çalışmalarına verilen önem Türkiye'de her geçen gün artıyor... Ar-ge çalışmalarının dünya genelindeki seviyesinin 'de 5 seviyesinde olduğu sıralarda Türkiye'de 'de 1'lerde olduğuna ancak bugünlerde bu seviyeden 'de 2,5'a yükseldiğine dikkat çeken Öztiryaki, ülkeye hizmet eden tüm sektörlerin katma değer ürünler üretmek konusunda artık hemfikir olduğuna ve 2023 yılında 500 milyar dolar olarak hedeflenen ihracat gelirinin ancak bu tarz ürünlerle markalaşarak mümkün olabileceği görüşünde.
Mutfakta ar-ge bambaşka bir şey, 'Mutfakta nasıl bir ar-ge olmalı?', 'Yemeklerle ilgili sunumlar mı değişmeli içerik mi?' gibi konuları dernek toplantıları esnasında ele alacaklarına değinen dernek başkanı, "Ar-ge, olması gerektiği gibi yapıldığı takdirde, her zaman gereklidir. Yemeğin ruhu bozulmadan neler yapılabilir, bunu tartışacağız." sözleriyle, Türk Mutfağı Derneği çatısı altında Türk mutfağına gönül veren isimlerle yürütecekleri çalışmalarlın ipuçlarını şimdiden bizlerle paylaşmış oluyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder