Tüketici Örgütleri Federasyonu Başkanı Engin, 'Kredi kartı sözleşmesi imzalanırken kart ücreti gibi konularda itiraz kaydı düşülmelidir' dedi.
Tüketici Örgütleri Federasyonu (TÖF) Genel Başkanı Fuat Engin, yaptığı yazılı açıklamada, bankaların, faiz dışı gelirlerinin ilk sıralarındaki yerini koruyan kredi kartından alınan aidat/ücret gibi tutarlara ilişkin hak arayan tüketicilerle ''inatlaşması''nın devam ettiğini savundu.
İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi'nin, hakem heyetinin kararına karşı tüketici aleyhine verdiği bir kararda, 5464 sayılı kanunun 11. maddesinde belirtilen ''Tüketicinin yaptığı alışverişlerde olası itirazlarını son ödeme tarihinden itibaren 10 gün içinde yapması gerektiği, aksi durumda hesap özetinin kesinleşeceği'' hükmü dayanak yapılarak, hesap özetine borç olarak kaydedilen kart ücretinin tüketici tarafından yapılan bir alışveriş olarak değerlendirildiğini aktaran Engin, şöyle devam etti:
''Hesap özetine borç olarak tahakkuk ettirilen kart ücreti adı altındaki tutar, tüketicinin iradesi dışında yansıtılan haksız bir tutardır. Bu değerlendirme nedeniyle, bilgisi olmayan tüketiciler anılan itiraz süresini geçirdiğinde bu tutarı ödemek zorunluluğuyla karşılaşmaktadırlar ki bu durum hakkaniyet açısından kabul edilebilir değildir. Anılan kararda ayrıca 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 25. maddesinde belirtilen '... sözleşmede yapılacak değişiklikler kart hamiline bildirilir. Son ödeme tarihinden sonra kart kullanmaya devam edilirse meydana gelen değişiklikler kabul edilmiş sayılır' hükmü dayanak olarak sunulmuş ve bankanın bu şekilde kredi kartı ücreti alabileceği yönünde karar vermişlerdir.
Engin, aynı kanunun 24. maddesinde bankaların alacağı ücretler belirtilmiş olmasına karşın, kredi kartından aidat/ücret alınacağına dair bir hüküm bulunmadığına dikkati çekerek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Kanunda olmayan bir gelir kaleminin hesap özetinde bildirilmesini gerekçe göstererek tüketiciyi bu tutarı ödemeye mahkum etmek en hafif değimiyle haksızlıktır. Bankaların kredi kartı aidatı/ücreti alabilmelerine olanak sağlayan sayın mahkemenin bu yaklaşımı aynı zamanda Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un sözleşmelerdeki haksız şartlar başlıklı 6. maddesinde belirtilen 'Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır' hükmüyle temelden çelişmektedir.''
Engin, bu durumun, hukukun temel ilkelerinden biri olan zayıf yanı (tüketici), güçlü yana (bankalar) karşı koruma ilkesi ve anlayışını ortadan kaldırdığını vurguladı. Fuat Engin, zayıf yanın daha da fazla mağdur edilmesine neden olduğunu belirterek, tüketicileri, benzeri haksız durumlarla karşılaşmamaları ve ''haksız kazanç'' nedeni olan tutarları ödemek zorunda kalmamaları konusunda uyardı.
Kredi kartı sözleşmesi imzalanırken kart ücreti gibi haksız bulunan konularda itiraz kaydı düşülmesi gerektiğine işaret eden Engin, şu bilgileri verdi:
''İtiraz kaydı düşülmesine banka tarafından engel olunması durumunda ise ilk 30 gün içinde itirazlar iadeli taahhütlü posta yoluyla muhatap bankaya bildirilmelidir. Tüketiciye gönderilen aylık hesap özetinde (ekstre) belirtilen haksız taleplere/kayıtlara yönelik, son ödeme tarihinden itibaren en geç 10 gün içinde yazılı ve belgeli olarak itiraz edilmelidir.
Hesap özetinde kart ücreti/aidatı konusunda sözleşme değişikliği bilgisi var ise son ödeme tarihine kadar değişikliğe karşı yazılı ve belgeli olarak itiraz edilmelidir. Yapılan itirazlara rağmen muhatap banka tarafından itiraza yanıt verilmemesi ya da aksi bir işlem yapılması durumunda zaman geçirmeden bulunduğu il/ilçenin Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne konuyla ilgili belgelerle birlikte başvuru yapılmalıdır.''
İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi'nin, hakem heyetinin kararına karşı tüketici aleyhine verdiği bir kararda, 5464 sayılı kanunun 11. maddesinde belirtilen ''Tüketicinin yaptığı alışverişlerde olası itirazlarını son ödeme tarihinden itibaren 10 gün içinde yapması gerektiği, aksi durumda hesap özetinin kesinleşeceği'' hükmü dayanak yapılarak, hesap özetine borç olarak kaydedilen kart ücretinin tüketici tarafından yapılan bir alışveriş olarak değerlendirildiğini aktaran Engin, şöyle devam etti:
''Hesap özetine borç olarak tahakkuk ettirilen kart ücreti adı altındaki tutar, tüketicinin iradesi dışında yansıtılan haksız bir tutardır. Bu değerlendirme nedeniyle, bilgisi olmayan tüketiciler anılan itiraz süresini geçirdiğinde bu tutarı ödemek zorunluluğuyla karşılaşmaktadırlar ki bu durum hakkaniyet açısından kabul edilebilir değildir. Anılan kararda ayrıca 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 25. maddesinde belirtilen '... sözleşmede yapılacak değişiklikler kart hamiline bildirilir. Son ödeme tarihinden sonra kart kullanmaya devam edilirse meydana gelen değişiklikler kabul edilmiş sayılır' hükmü dayanak olarak sunulmuş ve bankanın bu şekilde kredi kartı ücreti alabileceği yönünde karar vermişlerdir.
Engin, aynı kanunun 24. maddesinde bankaların alacağı ücretler belirtilmiş olmasına karşın, kredi kartından aidat/ücret alınacağına dair bir hüküm bulunmadığına dikkati çekerek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Kanunda olmayan bir gelir kaleminin hesap özetinde bildirilmesini gerekçe göstererek tüketiciyi bu tutarı ödemeye mahkum etmek en hafif değimiyle haksızlıktır. Bankaların kredi kartı aidatı/ücreti alabilmelerine olanak sağlayan sayın mahkemenin bu yaklaşımı aynı zamanda Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un sözleşmelerdeki haksız şartlar başlıklı 6. maddesinde belirtilen 'Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır' hükmüyle temelden çelişmektedir.''
Engin, bu durumun, hukukun temel ilkelerinden biri olan zayıf yanı (tüketici), güçlü yana (bankalar) karşı koruma ilkesi ve anlayışını ortadan kaldırdığını vurguladı. Fuat Engin, zayıf yanın daha da fazla mağdur edilmesine neden olduğunu belirterek, tüketicileri, benzeri haksız durumlarla karşılaşmamaları ve ''haksız kazanç'' nedeni olan tutarları ödemek zorunda kalmamaları konusunda uyardı.
Kredi kartı sözleşmesi imzalanırken kart ücreti gibi haksız bulunan konularda itiraz kaydı düşülmesi gerektiğine işaret eden Engin, şu bilgileri verdi:
''İtiraz kaydı düşülmesine banka tarafından engel olunması durumunda ise ilk 30 gün içinde itirazlar iadeli taahhütlü posta yoluyla muhatap bankaya bildirilmelidir. Tüketiciye gönderilen aylık hesap özetinde (ekstre) belirtilen haksız taleplere/kayıtlara yönelik, son ödeme tarihinden itibaren en geç 10 gün içinde yazılı ve belgeli olarak itiraz edilmelidir.
Hesap özetinde kart ücreti/aidatı konusunda sözleşme değişikliği bilgisi var ise son ödeme tarihine kadar değişikliğe karşı yazılı ve belgeli olarak itiraz edilmelidir. Yapılan itirazlara rağmen muhatap banka tarafından itiraza yanıt verilmemesi ya da aksi bir işlem yapılması durumunda zaman geçirmeden bulunduğu il/ilçenin Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne konuyla ilgili belgelerle birlikte başvuru yapılmalıdır.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder