Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, S&P ile bu yıl kontratın yenilenmemesi talimatını kendisinin verdiğini belirterek
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, S&P ile bu yıl kontratın yenilenmemesi talimatını kendisinin verdiğini belirterek, “Kararı aralık ayında aldık. Arkadaşlara ‘S&P’ ile bu yıl kontrat yapmacağımızı gerekçesiz olarak bildirin. Gerekçe sorulması halinde bir açıklama yapmayın’ talimatı verdim” dedi.
BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, Hazine’nin geçtiğimiz günlerde kredi derecelendirme kuruluşu Standart & Poor’s (S&P) ile kontratını sonlandırma kararının perde arkasını Hürriyet'e anlattı. Hazine’nin 2013’te yoluna Moody’s’in yanında S&P yerine geçtiğimiz kasım ayında Türkiye’nin notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye yükselten Fitch ile devam etmesi yönündeki kararın bakanlığı tarafından geçtiğimiz aralık ayında alındığını belirterek, “Bu kararı da aralık ayında kendilerine bildirdik. Hazine bunu geçen hafta açıkladı. Oysa daha öncesinde alınmış bir karardı” dedi. Babacan S&P ile kontratın neden yenilenmediği konusunda ise, şu açıklamayı yaptı: “Bunu kendilerine de bildirmedik. Arkadaşlara, S&P’ye 2013’te kontratımızı yenilemeyeceğimizi gerekçesiz olarak bildirin. Gerekçe sorarlarsa da hiçbir açıklama yapmayın talimatı verdim.”
NOT GERÇEĞİMİZİ YANSITMIYOR
Dün Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Babacan, Davos yolunda kredi ajanslarının Türkiye’ye yönelik not yaklaşımlarına, Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin şu andaki kredi notlarının gerçek durumunu yansıtmadığını vurgulayan Babacan, şunları kaydetti: “Türkiye’nin gerçeği şu anda verilen notların çok çok üzerinde. Bunu belki hükümet olarak, söylememiz doğal diye düşünülebilir. Ama piyasadaki risk göstergelerine, piyasadaki güven göstergelerine, içerdeki reel faize bakın, Türkiye’ye para yatıranlar tarafından çoktan mevcutların çok üstünde notlar aldığımız görülecektir. Kredi derecelendirme kuruluşları cari açıktan bahsediyor, jeopolitik konulara giriyorlar, bazen siyasi değerlendirmeler yapıyorlar. Ama nereden bakarsanız bakın, Türkiye çok daha yüksek notları hakediyor. Nihayetinde kendi kararları, kendi yanlışlıklarının sonuncunda kendi kredibilite kayıpları. Dolayısıyla kendilerine kredibiliteleri için daha iyi analizler yapmalarını öneriyorum.”
Akgiray’ın soruşturma talimatını ben verdim
SERMAYE Piyasası Kurulu eski Başkanı Vedat Akgiray ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde başlatılan soruşturmaya ilişkin, Ali Babacan şu açıklamayı yaptı: “ESki başkanla ilgili kamuoyunda çeşitli iddialar gündeme getiriliyor. Ben de olayın açıklığa kavuşturulması için soruşturma açılması talimatını verdim. Bize gelen bilgileri, Başbakanlık Teftiş Kuruluna aktarıyoruz. Başbakanlık Teftiş bunlara bakıyor, tamamen dedikodu mu, tamamen yanlış duyumlar mı bunlara bakılacak. Çok ciddi problemler olduğunu zannetmiyorum” dedi.
Çekmecede her kötü senaryo için program var
ALİ Babacan 1 Mart Tezkeresi’nden bu yana hükümet olarak en kötü senaryolar dahil her türlü senaryo için ‘milli güvenlik belgesi’ niteliğinde önlem programları hazırladıklarını belirterek, “Burdan bizim kötü gelişmeler beklediğimiz sonucu çıkmasın. Biz Türkiye’ye ilişkin gayet olumlu beklentiler içindeyiz. Ancak tedbiri elden bırakmıyoruz, her kötü senaryo için çekmecemizde bir programımız var” şeklinde konuştu.
Büyüme için güçlenme yılı
2012 yılının kredi ajansları tarafından sürekli olarak gündeme getirilen cari açıkla mücadele açısından çok önemli bir yıl olduğunu söyleyen Babacan, iç tüketimin ve banka kredi hacminin üzerinde sıkı bir kontrol uygulanmasının olumlu sonuçlar verdiğini belirtti. Bundan sonraki süreçte Türkiye’de ne kadar üretim yapılırsa, ne kadar ihracat yapılırsa bunun milli gelirde de o kadarlık artış anlamına geldiğini kaydeden Babacan, “Aksi halde tamamen bankalardan borçlanıp, içerde tüketerek elde ettiğimiz ekonomik büyümenin ileride risklere yol açacağına inanıyoruz. Belki kısa vadede bir mutluluk oyunu gibi görünüyor ama uzun vadede Türkiye’ye zarar verebiliyor. Dolayısıyla 2012 yılı belki bizim büyümede biraz fedakarlık yaptığımız bir yıl oldu. Ama enterasan bir şekilde istihdam artmaya devam etti, enflasyonda ve cari açıkta çok ciddi kazanımlarımız oldu” dedi.
Boşuna en iyi başkan seçilmedi
ALİ Babacan, not artışıyla birlikte yoğunlaşan, ikinci bir kredi derecelendirme kuruluşu Moody’sden de bir not artışı gelmesinin ardından daha da yoğunlaşması beklenen sıcak para girişiyle ilgili şunları söyledi: “Türkiye sıcak parayı iyi yönetiyor.
Merkez Bankası Başkanımız Erdem Başcı boşuna dünyanın en iyi merkez Bankası Başkanı seçilmedi. Avrupa’nın değil sadece dünyanın en iyi başkanı seçildi. Bu çok önemli bir kazanım.”
BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, Hazine’nin geçtiğimiz günlerde kredi derecelendirme kuruluşu Standart & Poor’s (S&P) ile kontratını sonlandırma kararının perde arkasını Hürriyet'e anlattı. Hazine’nin 2013’te yoluna Moody’s’in yanında S&P yerine geçtiğimiz kasım ayında Türkiye’nin notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye yükselten Fitch ile devam etmesi yönündeki kararın bakanlığı tarafından geçtiğimiz aralık ayında alındığını belirterek, “Bu kararı da aralık ayında kendilerine bildirdik. Hazine bunu geçen hafta açıkladı. Oysa daha öncesinde alınmış bir karardı” dedi. Babacan S&P ile kontratın neden yenilenmediği konusunda ise, şu açıklamayı yaptı: “Bunu kendilerine de bildirmedik. Arkadaşlara, S&P’ye 2013’te kontratımızı yenilemeyeceğimizi gerekçesiz olarak bildirin. Gerekçe sorarlarsa da hiçbir açıklama yapmayın talimatı verdim.”
NOT GERÇEĞİMİZİ YANSITMIYOR
Dün Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Babacan, Davos yolunda kredi ajanslarının Türkiye’ye yönelik not yaklaşımlarına, Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin şu andaki kredi notlarının gerçek durumunu yansıtmadığını vurgulayan Babacan, şunları kaydetti: “Türkiye’nin gerçeği şu anda verilen notların çok çok üzerinde. Bunu belki hükümet olarak, söylememiz doğal diye düşünülebilir. Ama piyasadaki risk göstergelerine, piyasadaki güven göstergelerine, içerdeki reel faize bakın, Türkiye’ye para yatıranlar tarafından çoktan mevcutların çok üstünde notlar aldığımız görülecektir. Kredi derecelendirme kuruluşları cari açıktan bahsediyor, jeopolitik konulara giriyorlar, bazen siyasi değerlendirmeler yapıyorlar. Ama nereden bakarsanız bakın, Türkiye çok daha yüksek notları hakediyor. Nihayetinde kendi kararları, kendi yanlışlıklarının sonuncunda kendi kredibilite kayıpları. Dolayısıyla kendilerine kredibiliteleri için daha iyi analizler yapmalarını öneriyorum.”
Akgiray’ın soruşturma talimatını ben verdim
SERMAYE Piyasası Kurulu eski Başkanı Vedat Akgiray ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde başlatılan soruşturmaya ilişkin, Ali Babacan şu açıklamayı yaptı: “ESki başkanla ilgili kamuoyunda çeşitli iddialar gündeme getiriliyor. Ben de olayın açıklığa kavuşturulması için soruşturma açılması talimatını verdim. Bize gelen bilgileri, Başbakanlık Teftiş Kuruluna aktarıyoruz. Başbakanlık Teftiş bunlara bakıyor, tamamen dedikodu mu, tamamen yanlış duyumlar mı bunlara bakılacak. Çok ciddi problemler olduğunu zannetmiyorum” dedi.
Çekmecede her kötü senaryo için program var
ALİ Babacan 1 Mart Tezkeresi’nden bu yana hükümet olarak en kötü senaryolar dahil her türlü senaryo için ‘milli güvenlik belgesi’ niteliğinde önlem programları hazırladıklarını belirterek, “Burdan bizim kötü gelişmeler beklediğimiz sonucu çıkmasın. Biz Türkiye’ye ilişkin gayet olumlu beklentiler içindeyiz. Ancak tedbiri elden bırakmıyoruz, her kötü senaryo için çekmecemizde bir programımız var” şeklinde konuştu.
Büyüme için güçlenme yılı
2012 yılının kredi ajansları tarafından sürekli olarak gündeme getirilen cari açıkla mücadele açısından çok önemli bir yıl olduğunu söyleyen Babacan, iç tüketimin ve banka kredi hacminin üzerinde sıkı bir kontrol uygulanmasının olumlu sonuçlar verdiğini belirtti. Bundan sonraki süreçte Türkiye’de ne kadar üretim yapılırsa, ne kadar ihracat yapılırsa bunun milli gelirde de o kadarlık artış anlamına geldiğini kaydeden Babacan, “Aksi halde tamamen bankalardan borçlanıp, içerde tüketerek elde ettiğimiz ekonomik büyümenin ileride risklere yol açacağına inanıyoruz. Belki kısa vadede bir mutluluk oyunu gibi görünüyor ama uzun vadede Türkiye’ye zarar verebiliyor. Dolayısıyla 2012 yılı belki bizim büyümede biraz fedakarlık yaptığımız bir yıl oldu. Ama enterasan bir şekilde istihdam artmaya devam etti, enflasyonda ve cari açıkta çok ciddi kazanımlarımız oldu” dedi.
Boşuna en iyi başkan seçilmedi
ALİ Babacan, not artışıyla birlikte yoğunlaşan, ikinci bir kredi derecelendirme kuruluşu Moody’sden de bir not artışı gelmesinin ardından daha da yoğunlaşması beklenen sıcak para girişiyle ilgili şunları söyledi: “Türkiye sıcak parayı iyi yönetiyor.
Merkez Bankası Başkanımız Erdem Başcı boşuna dünyanın en iyi merkez Bankası Başkanı seçilmedi. Avrupa’nın değil sadece dünyanın en iyi başkanı seçildi. Bu çok önemli bir kazanım.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder