30 Mart 2013 Cumartesi

Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde ‘Sınır Ötesi Perakendeciler’ oturumunda sorunlar masaya yatırıldı

Perakendeciler: En büyük sıkıntımız kendi kendimizi vurmamız


Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane moderatörlüğünde yapılan ‘Sınır Ötesi Perakendeciler’ oturumuna LC WAİKİKİ Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Ramsey İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Doğan, Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Taviloğlu, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Ata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu konuşmacı olarak katıldı. Oturumda konuşmacılar, perakende sektörünün hedeflerini ve perakende sektörünü değerlendirdiler.
KÜÇÜK:MARKA BAMBU AĞACINA BENZİYOR
LC WAİKİKİ Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, kuruldukları günden bu yana büyük bir gelişim yaşadıklarını belirterek, 2002’de 20 mağaza, 700 bayileri bulunduğunu kaydetti. Cirolarının bugünkü 4 mağaza kadar olduğunu anlatan Küçük, “Bilgi ve pazar odaklı olma zamanı geldi de geçiyor. Üretim odaklı olmayı bırakıp pazar odaklı alana yatırım yapıyoruz. 10 yıl zarfında 300-400 mağaza zincirine ulaştık. Bu yolun sıkıntıları var zaman zaman nakit, yanlış yerlere mağaza açma, vergi sıkıntısı yaşadık" dedi.
Marka yatırımını bambu ağacına benzeten Küçük, “Bambu ağacı sabır istiyor. Çiftçi tohumunu eker 5 yıl filiz vermez, ama 6’ncı yıl geldiğinde çabuk büyür. Marka yatırım yapıp sabır isteyen bir şey biz bu zamana kadar sabır gösteremedik. Turizme enerjiye, inşaata, girince hemen meyvesini veriyor. Marka vermiyor diye odak noktamızı başka alanlara kaydırdık. Artık marka üzerine çalışmalıyız diye konuştu.
Kriz döneminde 2002-2003 yılında her hafta mağaza açtıklarını anlatan Küçük, “Bizim rakiplerimiz kriz ne olacak diye bekliyordu. Bizim şimdiki mağazalardı en karlıları o dönemde açtıklarımız. Bugün yüzde 40 büyüdük. 2012 yılına kadar ‘niye yurtdışına açılmıyorsunuz’ diyenlere ‘zamanı var’ diyorduk. Biz yurtdışındaki markalardan dayak yiyerek çıkacaksak bir anlamı yok. Belli bir işletme sermayesi oluşsun, teknolojik altyapıyı kuralım, kurumsallaşalım dedik. 2011’e geldiğimizde Afrika, Asya, Rusya, Azerbaycan’da mağazalar açtık. 17 ülkede 50 mağazaya ulaştık. Hedefimiz her gün bin 500- 500 metrekare arası 50 mağaza açmak. Yatırımlarımızı kendimiz yapıyoruz. Türkiye’de kısa vadede marka olacak sektör perakendedir. Bu işe uygun insan kaynağımız ve deneyimimiz var. Krizde nasıl tedbir alınır biliyoruz. Önümüzde ciddi fırsat var ama zamanlama çok önemli. Gelişmekte olan ülkelerde oyuna dahil olamazsak daha sonra Avrupa’daki gibi zor olur. Bence şimdiden buralarda yatırım yapmalıyızö diye konuştu.
TAVİLOĞLU: DOMU’YU BEĞENMEDİK MUDO OLDU
Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Taviloğlu, Türkiye perakende için nasıl bir fırsat bölgesi olduğunu değerlendirdi. Üniversitede ilk sınıfta tanıştığı Doğan Gürün ile Beyoğlu’nda ilk mağazasını açtığını anlatan Taviloğlu, “Gerisini getirecek halim yoktu. Doğan’a ‘Gel beraber mağaza açalım’ dedim. ‘Tamam. Ne yapacağız’ dedi. ‘Sen karışma ben plak falan getireceğim, satacağız’ dedim. Amerikan pazarı işçilerden mal alırız. ‘İsmi ne olacak’ dedik. O zaman peraje diye bir kolonya var. Bir de Vakko var. Vakko ne demek. Vitali Hakko. peraje ne demek? Bende, ‘gel bizim ismimizi koyalım’ dedim. Önce yazdım Domu, ondan sonra da Mudo yazdım. Baş harfi Mustafa Doğan ya da Doğan Mustafa. Domu’yu beğenmedi, ben de beğenmedim, ama söyleyemedim. Çünkü paranın fazlasını o veriyordu. Öyle Mudo olduö diye konuştu.
“GÖREVİ ÜÇÜNCÜ JENARASYONA BIRAKACAĞIM
Aşk olmadan bu işin yapılamayacağını söyleyen Taviloğlu, Paris’e 1968’de ilk çıktığında öğrenci eylemleri ile karşı karşıya kaldığını anlatarak orada gördüğü tişörtleri yaparak büyük bir satış elde ettiğini söyledi. Önümüzdeki yıl görevini 3’ncü jenerasyona bırakacağını belirten Taviloğlu, Türkiye’nin 1964’ten bu yana çok farklı bir yere geldiğini belirtti. Sektörde önemli olanın yüreğini, sevgini koymak olduğunu ifade eden Taviloğlu, “Bugün bana yardım eden bir ekibim var. İnsanları kandırmadık, mizacımız olan dürüstlüğümüzü bırakmadık. Geçen yıl 150 sevk ettiğimiz üründen şikayet aldık, ama bunları da düzelteceğiz. 12 metrekareden buraya geldikö dedi.
BABACAN’A NASIL GÜVENMEYEYİM 10 YILDIR VERDİĞİ SÖZLERİ TUTUYOR
Türkiye’nin ‘Adana çık aradan’ denilen telefonlardan bugünlere geldiğini aktaran Taviloğlu, “THY’nin bugün dünyanın dört bir tarafına uçtuğundan bahsediyoruz. THY kimi aklına gelirdi bu gün nerelere geldi. Ama çok pahalı. Bu doğru değil. Kimin aklına gelir 5’ ci caddede yürürken Hong Hong’dan oğlum arıyor. Konuşuyorum. Cebimizde bir lira bile tutamazdık bugünde tutamıyoruz. Bu istikrarı bozmayalım. 49 sene bu ülkeye güvendim. Başbakan Yardımcımız Ali Babacan’a nasıl güvenmeyeyim. Yüzü nur. 10 senedir verdiği sözleri tutuyor. Bizim yapamayacağımız iş yok buna inancımız ve hayalimiz yeterö dedi.
EN BÜYÜK SIKINTIMIZ KENDİ KENDİMİZİ VURMAMIZ
Perakendeciliğin geleceğinin yurtdışında olduğuna dikkat çeken Taviloğlu şöyle devam etti: “Kötü bir deneyim geçirdik, ama Dubai’de bin 700 metre bir mağaza açtık. Gidince olmayacağını anladım. Koku çok önemli. Bunda partnerini çok iyi seçeceksiniz. İşi sahiplenmek çok önemli Çok paralı bir arkadaşla işi götürmeyecek bir duruma geldik. Amcam bir söz söylerdi ‘para kaybetmek saat kaybetmek önemli, ama moralini kaybettiğinde bitersin’. Bizim en büyük sıkıntımız kendi kendimizi vurmak bir mağazamız var hemen yanına yeri bir mağaza kuruyorsunuz. Ben dünya markası olmak istemiyorum derdim çünkü Türkiye’de marka olmadığında dünyada olamazsınız. Biz içerde daha uğraşırsak kendi kendimize çarptığımız gibi birbirimize de çarpacağız. Çünkü işin dozu kaçmaya başladı. Dışarı da çok fazla fırsat var. 2023’te dünyanın ilk 5’ teki perakendecisi olabiliriz.ö
DOĞAN: TÜM KAPILAR MARKALARA AÇIK
Ramsey İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Doğan, gelişmiş ülkelerde perakende sektörünün yurtdışına çıktığını belirterek, “Maliyet yükseldikçe o ülkede olmasını temim edemiyor. Hazır sektörde Türkiye’de çok ciddi bir birikim oluştu. Bunu marka ile birleştirdi bugün 17 milyar dolar olan bu sektörü 50 milyar dolara taşımalıyız. Marka, katma değeri olan koleksiyon değeri olan ürünler üretmeliyiz. Türkiye’deki mağazalar sadece kendi ülkelerinde değil ülke dışında da başarı öyküleri oluşturdu. 10 yıl önce Türkiye mağazaları dünyada 45'di bugün 3 bin. 2023 hedefi 20 bin mağaza. Ülkemizdeki mağazalar başarısını gösterdi. Tüm kapılar markalara açık. Yurtdışındaki mağazalar ülkemizin her yerinde mağaza açıyorlar ve bizim markalarımızla rekabet ediyorlar. Türkiye’deki mağazalar güçlerini ispat etti gelişmiş mağazalarla kafa kafaya rekabet ediyorlar. Burada zorlayanların hepsinin yurtdışında şansı varö dedi.
Kendi markalarını tanıtan Doğan, 19 ülkede 38 mağaza, 55 satış noktasına ulaştıklarınız söyledi. Liverpool takımı ile yaptıkları anlaşmayı anlatan Doğan, “Ülkemizde başarı hikayesi oluşturmak yeterli değil. Ülke dışında da oluşturmak lazım. İstanbul’dan iki üç saat uçakla ulaşımı olan tüm coğrafyaları hedefe koyduk. İlk Türkiye, ikinci Rusya çok önemli. Kafkasya, Ortadoğu, Afrika ve Doğu Avrupa’da varö diye konuştu.
Liverpol için rakiplerinden farklı olarak özel bir marka yarattıklarını ifade eden Doğan, Liverpol’un kendileri için sponsorluk elçisi olduğunu ve hedefledikleri pazarların dışından da teklifler aldıklarını dile getirdi.
Normal ürünü 15 dolara satarken katma değeri yüksek ürünlerin 25 dolara ihraç edildiğini anlatan Doğan, yeni gelişen internet üzerinden alışveriş trendine göre de kendilerini yapılandırdıklarını kaydetti.
Torunlar GYO Yönetim Kurula Başkanı Aziz Torun da, alışveriş merkezlerinin perakendecilik sektöründeki yerini anlattı. perakende alışveriş merkezleriyle şehirlerin algısının değiştiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Kayıt dışını kaldırdı. Tezgahtarlıktan mağazacılığa geçildi. Sınır ötesi perakendecileri getirdik. Türkiye’deki perakendecilerle rekabet haline getirdi. Nasıl rekabet edileceğini üretim, kalite, insan bakımından test ettiler.ö
KİMSE KARGADAN BAŞKA KUŞ TANIMIYORDU
Torun, Bursa’daki ilk alışveriş merkezlerinden biri olan Zafer Plaza’yı açtıklarında yaptıkları ankette ilginç bir yanıtla karşılaştıklarını belirterek, "Nereye gidersiniz diye sorduğumuzda. Biz Özdilek’e gidiyoruz’ yanıtını aldık. Hüseyin abi kusura bakma dolayısıyla Bursa’da kimse kargadan başka kuş tanımıyordu. Yerin altında nasıl alışveriş merkezi olur deniyorduö dedi.
AVM’ler markaları ve perakende sektörüyle birlikte ülke turizmine de önemli katkılar sunduğunu belirten Torun şöyle konuştu: "Alışveriş merkezlerinde ciroların yüzde 15’i yabancı müşterilerine yaptığını söylüyorlar. Alışveriş merkezleri çok açıldı, ama perakendeciliği tahrik etti teşvik etti. Kötü AVM’ler perakendeciliği iş sahibi yaptı. Sadece tekstil veya tekstil perakendeciliği değil alışveriş merkezinde daha fazla eğlence alanı, müze, konferans, kongre merkezleri yapmalıyız. Yeme içme, yöresel yeme içme yerleriyle çeşitliğimizi arttırmalıyız. Yaşam merkezi olmalı ki perakendecilerin endişe ettiği birbirini tekrar eden mağazaların yer aldığı alanlar yerine AVM standartlarını geliştirmeliyiz.
Ata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu ise, takım çalışmasının hedefleri başarmanızda katkı sağladığını dile getirerek, köfte ekmek denilen burger king mağazalarının büyümesinde disiplin ve çalışmanın yattığını söyledi. Yeni yatırımların yolda olduğunu kaydetti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder