İflas erteleme başvurularındaki artış, piyasada tedirginlik yarattı. Pek çok firma malını satarken, "acaba yarın bu şirket iflas ertelemeye başvurur mu, alacağımı tahsil edememe noktasına gelir miyim" tedirginliği yaşıyor. Durum ciddi; 2013 yılı ardı ardına gelen iflas erteleme haberleri ile başladı.
Yılın sadece ilk 2 ayında sektörlerinde başa güreşen 10 şirketin iflas ertelemeye başvurduğu ortaya çıktı. Uzmanlar sayının çok daha fazla olduğunu, iflas ertelemelerde son birkaç ayda çok ciddi bir artış yaşandığını vurguluyor. Yalnızca İstanbul'daki ticaret mahkemelerine yılın ilk iki ayında yapılan iflas erteleme başvuru sayısı 30'un üzerinde.İflas ertelemelerdeki bu artış, piyasada sıkıntı yaratmış durumda. Sadece iflas ertelemelerle ilgilenen mali müşavirlerin piyasada dolaştığı ve firmalara "sistemin avantajlarını" anlatarak süreci yönetmeye talip olduğu konuşuluyor.
Başvurulardaki artış dikkat çekici
İflas erteleme başvurularındaki artış, piyasada dikkat çekici bir yorgunluk yaratmış durumda. Sadece Bakırköy Ticaret Mahkemeleri'ne yılın ilk iki ayında iflas erteleme başvurusu yapan firma sayısı 11. Çağlayan Ticaret Mahkemeleri'ne de ocak ayında 7, şubat ayında ise 4 firma iflas erteleme başvurusunda bulundu. Kartal Ticaret Mahkemeleri'ne de aynı sürede yaklaşık 10 başvuru yapıldı.
Birçok alt sektörde üretim yapan firma sahibi, iflas ertelemelerin ticareti vurduğunu belirtiyor. Öyle ki bazı şirketler, iç payasadan alacağını tahsil edemeyeceği endişesi ile ihracata yönelmiş durumda. Bankalar da durumdan şikayetçi İflas erteleme ve karşılıksız çek mağduru olmaktan korkarak yerli üreticilere mal verilmemesi, piyasada önemli bir sıkışıklık yaşanmasına ve ithalatın artmasına da yol açıyor.
Başvurulardaki artıştan en çok şikayetçi olan kesimlerden biri de bankacılar. Bazı şirketlerin kolay şartlarda alınan 'iflas erteleme'yi borçtan kaçma aracı haline getirdirdiğine dikkat çeken banka temsilcilerine göre, iflas erteleme başvuru şartları yeniden yapılandırılmalı ve sadece iflas noktasına gelen firmalar için bu karar çıkarılmalı.
İcra takibi yapamıyor
İflas ertelemesi, 2003 yılında iflas icra kanunu ile kurulmuş bir kurum. İflas ertelemesinde sermaye şirketleri, sermayelerinin belirli bir kısmını kaybetmek, borca batık hale gelmek ve mahkemeye inandırıcı bir iyileştirme projesi sunmak kaydı ile bundan yararlanabiliyor. Bu müesseseden sadece sermaye sahipleri yararlanabiliyor. Şirket bilançosu borca batık hale geldiyse, şirket iflas ertelemesi sonucu 'tedbir kararı' alınıyor. Tedbir kararı 1 senelik alınıyor, daha sonra 4 seneye kadar uzatılabiliyor. Tedbir kararı ile bankanın ipotekli alacakları varsa onlar durdurulmuyor ama banka ticari olarak icra takibi yapamıyor. Bu dönemde bankalar pek kredi vermiyor.
İflas erteleme başvurularında son dönemde inşaat sektöründen iki şirket; Ukra, Gintaş ve Fi Yapı başvurdu. Şeker Piliç, Praktiker, Goldaş da iflas erteleme kararını açıkladı. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi'nin 4 şirketiyle iflas ertelemeye başvurması özellikle tekstil sektöründe büyük yankı buldu. Konu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz TGSD Başkanı Cem Negrin, karsızlık nedeniyle sektörde iflas ertelemeye başvuranlar gibi kapanan ya da farklı sektörlere yönelenlerin de olduğunu aktardı. Negrin, "Bankalar firmaların üzerine çok gitmeye başladığı zaman firmalar da iflas ertelemeye başvuruyor" dedi.
Önemli olan, düzenlemenin çok iyi denetlenmesi
PWC Türkiye Ülke Başkanı Haluk Yalçın, sürece sıkışık şirketler açısında bakıldığında, iflas erteleme ile o raddeye gelmemek için yapılması gereken ilave borçlanma arasında bir tercih noktasına gelinebildiğini anlattı.
Kayyum sürecinin uzamasının alacaklıların yeterince hak sahibi olarak aktiviteye katılamamalarını beraberinde getirdiğini anlatan Yalçın, "Bu da iflas ertelemenin biraz o işin amacından uzaklaşabildiği sinyalini veriyor. Bu, zor durumda olan şirketin şah damarını kesmemek için gerekli bir süreç. Hukuki açıdan çok iyi takip edilmeli; iki yönlü de istismar edilmemesi lazım. Aksi takdirde meşhur çek yasasına döner. Dönmemeli. Ekonomik aktivitenin içinde her şey var, yeter ki bu sağdan soldan dönülüp farklı şekilde kullanılmaya çalışılmasın. Önemli olan düzenlemenin iyi kontrol edilmesi" dedi.
'İyi niyetli olanları da var ama olmayanları da...'
İflas erteleme davaları ile ilgilenen uzmanlardan Avukat Sümer Altay, "Bu iflas ertelemelerin iyi niyetli olanları da var olmayanları da. Burada önemli olan konu bu müessesenin kötüye kullanılmaya çok açık bir kurum olması" dedi.
Altay'a göre burada konkordato daha uygun bir mühessese... Altay şöyle devam etti: "Konkordato şimdi de var ama iflas erteleme o kadar kolay bir yol ki, bir bilirkişi raporu ile iş bitirilebiliyor. 5 sene borçları ertelemek mümkün. Ben bunu sağlıklı bir prosedür olarak görmüyorum. Müracat edenlerin tabi ki hepsi kötü niyetli değil ama, kötü niyetli olanların sayısı da az değil. Bu nedenle iflas erteleme başvurularının bu kadar kolay olmaması lazım. Çünkü burada teminata gerek yok. Alacakları ikna etmek yok. Bu sorun konkordato ve yeniden yapılanmanın daha işler hale getirilmesi ile çözülebilir."
'İflas erteleme para kaçırmanın yöntemi oldu'
Avukat Hilmi Özalp, kurumsal olmayan şirketler için iflas ertelemenin borç ödememek ve şirketi iyi yönetememenin kaçışı olarak kullanılabildiğini anlattı. Özalp şu bilgileri verdi: "Eskiden konkardato vardı. Şu anda artık iflas erteleme para kaçırmanın bir yöntemi haline geldi. Çok kolay alınıyor çünkü herkes alabiliyor. Bu artışın krizle alakası yok. Şirketini iyi yönetememiş insanların kaçış yöntemi. Gerçekten borç ödemek ve iflasını engellemek isteyenlerin oranı yüzde 5'tir. Ben bunu iddia ediyorum. Ben şu ana kadar çok iflas ertelemesi gördüm. Şimdiye kadar bizim paramızı ödeyip de iflastan kurtulan bir tane şirket var. 2009 yılında olmuştu. Bu kötü kullanmaya mutlaka dikkat çekilmesi lazım. Bazı firmalar da iflas erteleme verdikten sonra firtmalarla çalışmaya devam ediyor. Onlardan mal alıyor. Eski borcunu ufak ufak kapatıyor. Sadece bankalara faiz ödememek için iflas ertelemeye başvuruyor. Bu bankalara karşı kullanılıyor. Bu iflas ertelemesi olmalı. Ama kötü kullanılmasının önüne geçilmesi lazım."
İflas erteleme dosyası dayanak belgeleri
1- İflasın ertelenmesine ilişkin yönetim kurulu ve/veya ortaklar kurulu kararı,
2- Şirketin alacaklarını ve borçlarını gösterir liste,
3- Şirketin Mali Müşavirince tanzim olunan Ö./Ö./2008 tarihli kaydi ve aynı tarihli borca batıklık bilançosu ve gelir tabloları.
4- Bilanço tarihi itibariyle detaylı şirket mizanı,
5- Ticaret sicil kayıtları, kuruluş ve son ortaklık durumunu gösterir Ticaret Sicil Gazeteleri, tadil tasarıları,
6- Talep tarihi itibariyle yazdırılmış şirket ticari defterleri (Sadece yevmiye defterinin yazdırılmış olması yeterli)
7- Gayrimenkul listesi ve tapu kayıtları (Varsa), sigorta poliçeleri,
8- Menkul mal listesi,
9- Araçların ruhsat fotokopileri (Varsa), sigorta poliçeleri (Varsa)
10- İİK. nun 329/a maddesine göre fevkalade mühlet elde edilmediğine dair beyan,
11- Çalışan işçileri gösterir liste (SSK dökümleri), muhtasar beyannameleri ve tahakkukları,
12- İyileştirme projesi, nakit akım tablosu, projeksiyonlar,
13- Öngörülen hedeflere ilişkin evrak ve belgeler, siparişler, sözleşmeler,
14- Mahkemece yaptırılan bilirkişi tespit raporu, ve varsa ekspertiz raporları,
15- Son 3 yıla ilişkin bilanço, gelir tablosu ve kurumlar vergisi beyannameleri,
16- (Varsa ) Şirketle ilgili takdir ve beratlar, iş bitirme belgeleri, broşürler,
17- Kira kontratı (Varsa şirketin kiralamış olduğu yerler ile ilgili)
18- Marka tescil belgesi, İSO belgeleri, Sanayi Sicil belgeleri (Varsa)
19- Talep eden şirketin üretim şeması hakkında bilgi,
20- İflas ertelemesi ile ilgili avukata verilmiş vekaletname
21- Bilirkişi incelemesi
Aysel Yücel/Dünya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder