Kafe rahatlığında bir ofis fikrinden yola çıkan girişimciler Urban Station'ı açarken Caribou’nun Bağdat Caddesi’ndeki şubesinde ofis odaları kuruldu. PINAR ÇELİK'in haberi
Ofis ihtiyacı girişimcinin önünü açtı. Ofis ortamına yakın dizayn ettiği kafelerinde, bir kahve ya da bir tatlı ücreti karşılığında müşterilerine kapılarını sonuna kadar açan, hatta saatlerce koltuklarını ve masalarını meşgul eden mobil çalışanlara ve öğrencilere surat asmadan ilerleyen modeli Türkiye’ye getiren Starbucks’ın attığı tohumlar bu alanda yeni girişimlerin de önünü açtı.
Ülker’in Kuveytli Al-Sayer Grubu ile yüzde 50 ortaklık kurduğu kahve zinciri Caribou’nun Bağdat Caddesi’ndeki şubesi öncelikle öğrencilerin sonra da kravatsız işadamlarının uğrak yeri haline geldi bile. Kafenin alt katında oluşturulan kapalı ofis odaları müşterilere ücretsiz tahsis ediliyor. Herhangi bir randevu sistemi yok. Odalar boşsa hem elektrik için masa prizlerinden, hem internetinden hem de masasından yararlanabiliyorsunuz. Sadece çaylar ve kahveler şirketten değil!
Sanal ofisler...
Kafeler bu trendi sürdürürken bir başka model daha çıktı ortaya: Kafe-ofis. İngiliz bir firmanın İstanbul’daki temsilciliğini sürdürürken ofis arayışlarına giren Çiğdem Koyutürk’ün “kafe rahatlığında bir ofis neden olmasın” fikrinden yola çıkan genç girişimciler Urban Station isimli bir zincirin halkalarını pazara sunmaya başladı bile. Şirketin yatırımcılarından Coşkun Çobanoğlu, “Artık şirketler sahada çalışabilecek elemanlarına masa vermiyor. Olabildiğince onları dışarıda çalışmaya teşvik ediyorlar. Bu şekilde kendileri de hem kiradan hem de ofisteki diğer maliyetlerinden kurtulmuş oluyorlar” diyor.
Sanal ofis firmalarından eOfis ise Dünya Ticaret Merkezi’ndeki yerinde hem ofis isteyenlere hem de sadece sekreterya ve posta hizmetleri talep edenlere cevap veriyor. Şirketin Genel Müdürü Arzu Kaliç, özellikle yazılım firmalarının bu modele ilgi gösterdiğini belirtiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder